“Eleştiriye açığım. Kim ne yazarsa yazsın, bende karşılığı vardır” derdi, ama dün gördüm ki Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara gerçekten tahammülsüzmüş.
Ben bunu yine de içinde bulunduğu ruhsal duruma bağlıyorum.
Çünkü kolay değil. 5 seneye yakın didin dur çırpın, kendini yerden yere vur, ama parti alkış tutacağı yerde eğilim yoklaması tuttursun. Karşısına iki de aday çıksın…
***
Geride bıraktığı 5 seneye yakın bir zaman dilimi içinde CHP’nin önde gelenleri ile sürekli kavga halinde oldu, ilçe yöneticileri ile didişti durdu. Zaman zaman ağır eleştirilere muhatap oldu. Buna rağmen ben sürekli Cem Kara’yı destekler yazılar yazdım. Yazdığıma da pişman değilim. Doğru bildiklerimi yazdım lakin Sayın Kara; hal hatır gönül bilmez, vefadan uzak tavrını daha önceleri kendi partililerine gösterdiği gibi, dün de bana gösterdi.
“Tomar tomar gazete dağıtıyorsun” dedi.
***
Evet, fazla basılan yani elde kalan gazeteleri dün Çatalca Pazar yerinde dağıttık. Bu uygulamayı Büyükçekmece’de, Silivri’de ve Beylikdüzü’nde yapıyoruz. Çünkü elde kalan toplu gazeteleri çöpe atmak yerine o gün hangi ilçe manşete taşınmışsa, o ilçede gazete dağıtıyoruz. Yani gazete ve manşetteki haber de boşa gitmemiş oluyor. Sizin anlayacağınız dün Çatalca’da gazete dağıttık diye Sayın Cem Kara bozuldu. Bozulmakta hakkı. Çünkü gazetenin manşeti “Cem Kara istenmiyor mu?” idi. Çatalca’nın duayen ismi Fırat Aykut’la bir söyleşi gerçekleştirdik ve Aykut’un demecini de manşete taşımıştık.
***
İşte bu haberi yayınladığımız gazeteyi Çatalca pazarında dağıtmamız Cem Kara’ya ağır geldi.
Sayın Kara, son aylarda ciddi gergin. Örgütüne gergin, gazetecilere gergin, hatta halka bile gergin. Ben psikolog değilim elbette ama gazetecilik tecrübemden yola çıkarak diyorum ki, Cem Kara mutlaka sakinleşmeli. Eğer bugün karşısına iki aday adayı çıktıysa, kendi arkasına dönüp bir bakmalı, “Neden çıktılar?” diye sorgulamalı.
Eğer başarılı bir belediye başkanlığı yapmış olsaydı, karşısına kimse çıkmaya cüret edemezdi, hatta aday adayı çıksa bile bugünkü gibi kara kara düşünmez, sadece güler geçerdi.
***
Yukarıda söyledim. Şahsen ben Cem Kara’yı her fırsatta destekledim. Doğru bulduğum ve kendisini öven birkaç yazı yazdım. Her yaptığı etkinlik haberleri gazetemizde en güzel yerlerde ve güzel bir şekilde değerlendirildi. Bir gün, sadece bir gün pazarda üç beş gazete dağıttım diye sırt çevirdi, tersledi. Sanki dövecek gibi baktı...
***
Valla Allah var ya ben buna sevindim. Çünkü dostunu böyle zamanlarda tanıyacaksın. Farz edelim ki hata yaptım. Bizim hiç mi iyiliğimiz dokunmadı sana…