Hemşeri dernekleri kurulur, aynı memleketin insanları bir araya gelirler.
Hatta bakan, milletvekili, genel müdür, bürokrat yani Türkiye’nin her yerinden davet edilirler; “Hemşeriyiz, gel bu mutlu günümüzde yanımızda ol” derler.
“Mutlu gün” den maksatları, “dayanışma” ve “kaynaşma”, yani “Biz de varız” mesajı vermek. Kime verecekler? Başka başka memleketin insanlarına, yani başka vilayetlerden gelenlere…
Her derneğin amacı belli: Kaynaşma, dayanışma, yardımlaşma.
Hemşerilerinin fakirine fukarasına her türlü yardımlarda bulunacaklar, hatta fakir öğrencilere burs bile verecekler. Ölüye diriye ihtiyaç sahibi tüm hemşerilerinin yanında olacaklar…
Kurulurken öyle anlatılır, öyle söylenir. Yardım ederler mi? Onu derneğin yöneticileri bilir. Açıkçası ben etmezler diye düşünüyorum. Bu konuyu niye gündeme getirdim onu da anlatayım.
Ordu Ünye’den bir dostum, İstanbul’da yaşadığımı ve gazetecilik yaptığımı bildiği için telefonla aradı, benden bir hemşerisi için yardım talebinde bulundu:
“İrfan Bey Esenyurt Devlet Hastanesi’nde bir hastamız var adı Aynur. Bu kardeşimizin sosyal güvencesi yok. Hele maddi imkanları hiç yok. Hastane bazı tahliller için 300 TL istemiş ve parası olmadığı için tedavi olamadan evine dönmüş. Aklıma sen geldin. Bu kardeşimize yardımcı olacak birileri olur mu acaba. Bir ilgilensen…”
***
Elbette ilgilendim. Hastanenin güvenlik amirini (galiba Aydın Bey’di ismi) aradım. Kendisini şahsen tanımıyorum. Yine bir hasta vatandaş vesilesi ile telefonda yardım istedim. Ve kendisi de yardımcı olmuştu. Yine yardımcı olur düşüncesi ile Aydın Bey’i tekrar aradım, durumu aynen anlattım ve yardımcı olmaları ricasında bulundum. Bana aynen şöyle dedi: “İrfan Bey hasta, döner sermaye ile işlerini halletsin. Gerisine elbette biz yardımcı oluruz.”
Ben de ‘Amirim sıkıntı zaten döner sermaye. Yani hastamızın parası yok ve sosyal güvencesi de yok…” dedim.
O da; “Valla ona bir şey yapamam. Para işleri beni aşar” deyince aklıma Esenyurt Ordu Dernekler Federasyonu Başkanı Hüseyin Akbaş geldi.
Sayın Akbaş, aynı zamanda AKP’li ve Esenyurt Belediye Meclis Üyesi. Kesin halleder diye düşündüm. Neticede hem hemşerisi, hem de acil bir durum var ortada. Yani kim olursa olsun “bu bir insan, duyarsız kalmaz” dedim.
Aramaz olaydım keşke. Çok üzüldüm. “Yapabileceğim bir şey yok” dedi.
Hasta, Ordu Ünye’den. Bu Hüseyin Akbaş denen zat da Esenyurt Ordu Dernekler Federasyonu Başkanı. Hani başında “Sosyal Yardımlaşma Dayanışma” yazan derneğin başkanı. Bunu da bir kenara koydum, şöyle dursun. Ayrıca belediye meclis üyesi. Hadi bu da bir kenara... Lakin iktidar partisinden bir kişi…
Yüzüne söyleyemedim ama telefonu kapattıktan sonra tek kelime ile yazıklar olsun diyebildim. Bu zat yine aday adayı imiş. Hangi Ordulu’ya diyecek bakalım “Her başınız ağrıdığında yanınızdayım” diye çok merak ediyorum.
O derse de ben burada olacağım inşallah…
***
Sonra ne oldu onu da anlatayım bari.
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Şenay Değer’i aradım, durumu anlattım ve en kestirme yoldan işimizi halletti. Buradan Şenay başkana çok teşekkür ediyorum ama, bir de ricada bulunacağım:
İlçe başkanısınız, etkili yetkili insansınız. Lütfen meclis listelerini oluştururken şahıslar hakkında iyi analiz yapın. Çünkü sadece kendilerini, kendi ceplerini düşünen menfaatçi kimseler var. Bu tip kişiler hem partiye hem de vatandaşa zarar veriyor.
Benden uyarması...