Görünüşüne bakarsanız koca koca adamlar...
Hem de kelli felli.
Hareketler çocukça.
Ağızlardan çıkan sözleri dinleyin, mahalle arasında top koşturan ilkokul talebesi gibiler.
“İstifa etmeyen...”
Yanakları kıpkırmızı, burnunun ucu kızarmış havuç başı gibi.
“İspat etmeyen...”
"Sen şerefsizsin"den başlıyor en hafif kelime!
Ellerde kağıt parçacıkları, adına “belge” diyorlar.
Neyin belgesi, söz de yolsuzluk, sözde usulsüzlük, sözde yüz kızartıcı suç!
Mahkeme kaydı var mı? Yok!
Sadece iddia.
Kim ortaya attı bu iddiayı? Karşı partinin başı.
Kısasa kısas restleşmesi devreye giriyor ve diğer parti atağa geçiyor.
“Sen ona belge mi diyorsun?” diyerek, ağızlardan tükürükler saçarak ve eski defterleri karıştırıp bulup buluşturuyor.
“İşte gerçek belge” diyor, milletin gözünün içine sokarcasına sallıyor televizyon ekranından.
“Hadi sen ispatla...”
Hem makamı, hem siyaseti bırakacakmış!
Niçin?
İspatlarsa!
Bizde ahha bitti bu iş diyoruz.
Sonra mı?
Sonrası yok. Çünkü bu ülkede 100 yılda ispatlanan yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet hadisesi, saysan 10'u geçmez. Yani 100 senede 10...
Öyleyse kocaman adamların küçücük icraatları.
Bir söz var Anadolu'da “büyük s.çar küçük toplar” diye.
Tam da böyle oluyor.
Genel başkanlar gırtlak gırtlağa gelince, yereldeki temsilcilerde aynısını yapıyor.
“Haddini bil...”
Bir had bildirmedir gidiyor bu günlerde.
Yayın bölgemizde, kıymetli bir partimizin oyu genel seçimlerde yüzde 15'i bulurken, yerel seçimlerde yüzde 4 falan.
İşte bu partinin dökülen parçaları gittikleri yerden laf atıyor, "Falan parti iktidar olmasın diye oylarımızı filan partiye verdiniz..."
Falanı filanı bilmem ama ağızlardan çıkan kelimeler hiç de hoş değil.
Kısacası dostlar.
Çatalca eski Belediye Başkanı Fırat Aykut sosyal medya hesabından anlamlı bir paylaşım yapmış ve demiş ki;
“SİYASET PAHALILAŞTIKÇA, SİYASETÇİ UCUZLADI. NİTELİKLİ KADROLAR KİRLENMİŞ SİYASETTEN ELİNİ ÇEKTİ VE MEYDAN ZÜBÜKLERE KALDI."
Doğru tek ve bir.
Sağ ol koca çınar. Allah sağlıklı uzun ömür versin.