Hep gördüğümüz, her zaman göreceğimiz ve görmeye devam edeceğimiz seçim manzaraları hâkim yine ülke gündemine. Hayatım boyunca defalarca seçim gördüm; tablo aynı.
Bu doğrultuda, devletin şefkatli eliyle dağıtılan kömür ve yardım paketleri yeni değil hayatımızda!
Kaymakamlıklar, her kış ayında olduğu gibi bu dönemde de dağıtımları sıklaştırıyor. Geçtiğimiz günlerde Silivri otogarından aracımla geçerken, Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bayrağının asılı olduğu kömür dolusu kamyon dikkatimi çekti. Elbette devlet yardımını yapacak, vatandaşını ısıtacak…
Örneği, her kış 1 torba veriliyorsa, bu kış 3 torba verilecek. Oy kullanacak garibanın üşümemesi lazım, o açıdan.
Sadece bu değil ki siyasi hava!
***
Aday adaylarıyla ilgili yolsuzluk suçlamalarından yola çıkılıp, rakibin kusurları üzerinden seçmeni etkileme girişimleri de var. Hani yaklaşıyor ya yerel seçimler...
Mesela Mustafa Sarıgül ya da Gürsel Tekin. Valla önce birbirleriyle didişip durdular, sonra buzlar eridi mi ne, Kadir Topbaş’a muhalefete başladılar.
Ben hala Mustafa Sarıgül’ün CHP’den aday gösterileceğine de inanamıyorum valla. Nasıl bir algı oluştuysa, bir türlü kabullenemedim.
Silivri’de apaçık şöyle dedi: “Tokalaşmadık el, gezmedik köy bırakmayacağım. Silivri hazır, sıra İstanbul’da.”
Bu, “Ben adayım, oylarınızı alacağım” demekten başka bir şey değil. Fakat ne hikmetse bir türlü alışamıyorum.
Sayın Sarıgül’ün planı da belli derdi de: Genel Başkanlık.
Adaylığı açıklanınca da şöyle diyeceğim: Asla kazanamaz, çünkü hala aday olarak görmüyorum ki!..
***
Alışılagelmiş, klişeleşmiş, sıradan, bilindik seçim manzaraları sergileniyor diyeceğiz demesine de, bir konu daha ateşli.
Erdoğan ve Zaman gurubuyla (cemaatle) yaşanan kavgayı es geçmemek gerekiyor. Bu öylesine bir hal aldı ki; Başbakan’ın seçimlerdeki siyasi rakibinin cemaat olduğunu düşünmemize sebep oluyor…
Özellikle son günlerde Başbakan Erdoğan’ın dershaneler hakkındaki dik duruşu ve geri adım atmayışı bunu fark ettiriyor. Cemaatin patronuna haddini bildiriyor adeta!
***
Her geçen gün daha da sertleşen söz düellosunu ilgiyle izliyoruz ama geçmişte birlikte gülücükler saçılırken ne oldu da samimi sözler yerini kızgınlığa, kavgaya ve -Hoca’nın deyimiyle- “cihat”a bıraktı diye düşüncelerimize yenilerini ekliyoruz.
CHP ya da herhangi bir parti mensubu olaya dâhil olmuyor. Hep çekimserler…
Yoksa bu da mı bir yerel seçim taktiği?!
***
Torba Yasaları çıkacak, kredi kartı borçları affedilecek, mazot-benzin ucuzlayacak, faizler düşecek, zamlar geri çekilecek, emekliye ikram, memura zam vs…
Neler neler olacak bakın görün.
Bu yaklaşımların hangisi gerçeği yansıtıyor bekleyip göreceğiz ama halkın asıl merak ettiği konunun bu olduğunu pek sanmıyorum. Asıl merak edilenin, seçimden sonrası. Yani sorun olarak görülen seçim değil, halkın gündemindeki asıl sorun geçim. 5 aylık seçim kıyağından sonrası yani…