Belki Türkiye’nin, İstanbul’un ve ilçelerimizin sırtındaki kambur gibi görünen ‘Hurdacılık...’
Evinizin camından, balkonundan baktığınızda apartmanınızın önündeki çöp bidonlarını her gün en az elli kişinin karıştırdığını görürsünüz!
Üstleri başları yırtık, kir pas içindeki bu adamlar, çöp topluyorlar…
Amaçları sadece üç beş kuruş kazanç elde etmek. Bizlerin ‘Çöp’ diyerek, ‘Eski’ diyerek evimizden attıklarımızla kendilerine kazanç kapısı açıyorlar.
Biz de bu kişilere ‘Hurdacı’ ya da ‘Çöp toplayıcısı’ diyoruz!
*
Bugün Silivri’de bir hurdacıya misafir oldum, çayını kahvesini içtim, yaklaşık bir buçuk saat sohbet ettik. Bu sohbet esnasında en az yirmi kişi geldi. Çöp bidonlarından, yol kenarlarından, sokaklardan topladıkları çöpleri, hurdaları getirdiler. Kantara koydular, tarttırdılar, hesaplandı ve herkes üç beş kuruş parasını aldı gitti.
*
İşletme sahibi dostuma sordum, ‘Her gün böyle kaç kişi geliyor?’
Dediğine göre en az yüz kişi geliyormuş, çöpleri hurdaları toplayıp, getirip satarak para kazanırlarmış!
‘Silivri’de kaç hurdacı var?’ diye sordum “Yaklaşık elli” dedi. Bu elli hurdacıya günde ortalama ellişer kişi çöp ya da hurda götürse, 2 bin 500 kişi şehrin pisliğini toplamış oluyor ve bu 2 bin 500 kişi böylelikle evine ekmek parası götürüyor.
*
Şimdi; bu 2 bin 500 kişi akşama kadar çöp bidonlarını karıştırmasa, daha sabahın köründe mahallemizdeki çöp bidonlarındaki çöpleri ayrıştırmasa ne olur?
Örnek Silivri’yi verelim!
Belediyenin tek başına bu çöpleri toplama imkanı olur mu? Bana göre olur. Şimdi mevcut elli çöp kamyonu varsa, elli tane daha ilave çöp kamyonu alır, yüz araçla bu işleri çok kolay yapar ama belediyeye artı yük biner!
Bir artı daha elli arabaya çalışacak üçer kişi koysa, 150 kişi eder ve bu yüz elli kişinin sosyal hakları, maaşları ve artı giderleri hesaplandığında belediye bu işten çok ciddi zarar bile eder!
Deniyor ki; Bu çöp toplama alanları ve hurda toplama merkezleri, şehrin yapısına uygun değil, kokuyor gürültü çıkarıyor, hele göze hiç hoş görünmüyor. Yerden göğe haklısınız gerçekten görüntü kötü göze hiç hoş gelmiyor!
Tamam da arkadaş adı üstünde çöp ve hurda yani atık...
Bu iş bir meslek haline gelmiş sen ben “Çöpçü” veya “Hurdacı” deriz ama bu işlerden ekmeğini kazananlar var. Bu işlerden devlete ciddi vergiler ödeyenler var. Mesela benim gittiğim, çayını içtiğim dostumun yanında yaklaşık on kişi sigortalı çalışıyor, ihtiyaç duydukça çağrılan kişileri hiç hesaba katmıyorum.
Demem o ki buraları kapatma şansımız olmadığına göre, bu tür iş yerlerini daha modern hale getirelim.
Belediyeler buna öncülük etsinler, bu tür çalışma alanlarının etrafı yüksek duvarlarla çevrilsin üstü kapatılsın, rahat çalışabilecekleri bir proje geliştirilsin. Hem bu işten geçimlerini sağlayanlar rahat eder hem de etraftaki kol komşudan şikayetler azalır ya da hiç şikayet gelmez! Ama belediye en kolayına kaçıyor; “Şikayet var mühürlüyorum”
Her şikayet edilen yeri mühürlersek, çarşıda pazarda iş yeri kalmaz.
Kısacası mühürden önce, nasıl ıslah hale getirilir ona bakalım…
Hayırlı hafta sonları…