Yazıma başlamadan önce bir sitemim var!
Büyükçekmece Belediyesi'nin basın bürosu beni defterden sileli tam tamına beş sene oldu.
Eski basın danışmanı Vedat Denizer gitti, benim de belediyede işim bitti!
Ümit Özsoy da her gördüğünde yüzüme gülen, hal hatır soran ama belediyenin hiç bir etkinliğine davet etmeyen, sadece sözde kalan bir dostum!
Bu zamana kadar ‘Belki başkanın talimatıdır...’ diye sesimi çıkarmadım, sustum oturdum.
Şöyle de düşünmüş olabilirler, “Kanser yormayalım!”
Neyse sanırım mesajı verdim.
***
Dün Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün basın toplantısı varmış! Haberim olmadığı için o toplantıya katılamadım yani orada değildim ama programı sosyal medya aracılığı ile canlı izledim.
Öncelikle şunu belirteyim Hasan Akgün söylediği her konuda haklı! Anlattıkları doğru, gerçekten doğru...
Sen seçimi kaybet, ekibin adam gibi çalışmasın, adayın ise tam bir “Kibir heykeli” gibi uzun boyu ile millete tepeden baksın, sonrada kalk “Sahte seçmen” diyerek CHP’li aday Hasan Akgün ve etrafına çamur atmaya çalış!
Diyelim ki siz haklısınız, peki bu oylar yazılırken siz uzayda mıydınız?
Valla burası öyle adı gibi büyük falan değil, bir avuç tabir edilecek kadar küçük ilçe. Buradaki olumlu ya da olumsuz her olay anında sokakta yankılanır.
***
Türkiye’de şu bir gerçek, oy kaydırma oluyor ve demokrasi tarihimizde her zaman da olmuştur. Bunun ahlaki yanını tartışalım derseniz eyvallah ama bana “Hasan Akgün sahte seçmenle seçim kazandı” derseniz size cevabım çok fena olur.
Burası bir Bağcılar, Güngören, Fatih, Bahçelievler ya da Esenyurt değil, burası Büyükçekmece ve herkes birbirini aşağı yukarı tanır.
***
Hasan Akgün 6'ncı kez seçim kazandı, ilk defa kazanmıyor. Sizler bu kafa ile giderseniz, 6'ncı kez oy veren vatandaş 7'nci hatta 8'inci kez de verir! Kaybettiniz kardeşim, kabullenin artık ve bu milleti bu kadarda aptal yerine koymayın. İstanbul seçimlerini iptal ettirmek gibi bir niyetiniz varsa Büyükçekmece öküz değil, siz buzağıyı başka yerde arayın.
***
Seçime bir hafta kala, bir kaç köşe yazımda ‘Seçimi kaybediyorsunuz!’ diyerek sizi uyarmıştım, ikaz etmiştim, bu gidişiniz gidiş değil demiştim de bazı AK Partililer kendilerine çeki düzen vermek yerine yazımın altına ağır hakaretler, küfürler etmişti.
Şimdi ne oldu sevgili dostlar? Kaybettiniz!
Halen daha da çok kaybetmek için elinizden geleni yapıyorsunuz!
Siz yine bu yazının altına küfür etmeye başlarsınız. Ediniz, canınız sağ olsun.
Niyet halis olmayınca, böyle oluyor işte!