Dün yazdım, "Parti ilçe teşkilatları cadı kazanı gibi kaynıyor" dedim.
Oturdum, günlerce, aylarca, empati yaptım.
Gerçi yıllardır kendi vicdan muhasebemi yaptım ama bazı egolarım, gerçekleri yazmamı da engelliyordu.
Silivri’de AK Parti İlçe Teşkilatı paramparça yani şu şunun adamı, bu bunun adamı.
Buradan baktığımız da gördüğümüz fotoğraf böyle...
Söylenen şu;
“Her taşın altından Metin Karakaş çıkıyor...”
Bana göre de doğru bir tespit çünkü Metin Karakaş her yerde var.
Silivri’de Refah Partisi İlçe Başkanlığı yaptı, Fazilet Partisi İlçe Başkanlığı yaptı ve Saadet Partisi İlçe Başkanlığının yanında, belediye meclis üyeliği de yaptı ve aynı partiden Silivri Belediye Başkanlığı için adaylığını açıklamışken, bir iki hafta sonra istifa edip, 2002'de kurulan AK Parti'ye geçti.
Önce AK Parti üyesi, ardından da 2004 yerel seçimlerinde AK Parti'den belediye başkanlığına aday adaylığını açıkladı, aday yapılmadı ve Hüseyin Turan aday oldu. Seçimlerden zaferle çıkıldı ve belediye yönetimi AK Parti'nin oldu.
Yardımcısı da aynı seçimlerde Belediye Meclis Üyesi seçilen Metin Karakaş oldu. Silivri’de AK Parti iktidarı beş sene sürdü. Bu beş yıl içinde Hüseyin Turan’lı Metin Karakaş’lı ekip, geçmiş yıllarda ilçeye yüz senede gelmeyen hizmetleri getirdiler. 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde AK Parti seçimi kaybetti, iktidar CHP’ye geçti.
Hüseyin Turan başkanlığı kaybetti ama yardımcısı Metin Karakaş, Belediye Meclis Üyesi seçildi ve hem Silivri’de hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde partisini temsil etti. Silivri Belediye Meclisi'nde AK Parti Gurup Başkanlığı yaparken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinde, İmar Komisyon Yardımcısı olarak bir beş yıl daha önemli görevlerin başında bulundu.
Bunları tekrar hatırlattıktan sonra Metin Karakaş’la devam edelim...
Yaklaşık yirmi beş yıl, en tepe noktalarda görevler verilen ve görevlerde bulunan bir kişi için şimdi diyoruz ki; “Her taşın altından çıkıyor ve milyon dolarlarla oynuyor...”
Yazımın başlığında olduğu gibi hadi gelin, hep birlikte empati yapalım.
Metin Karakaş, Refah Partisi'nde İlçe Başkanı iken bugün AK Parti İlçe Başkanlığı için adı geçen Mustafa Eren ile Mutlu Bozoğlu belki ortaokulu bile yeni bitirmişlerdi.
Hani diyoruz ya, adı geçen herkes “Metin'in adamı” diye.
İlkokul yıllarından bugüne siyasetin içinde olan ve en tepe görevlerde bulunan birinin ekibi olmaz mı? Olmuş ki; bugün herkes “Metin’in adamı” olmuş.
Bizler mi?
Başta ben olmak üzere Metin Karakaş’ı sadece eleştirdik, hatta gün geldi eleştiri sınırlarını aştık, yerden yere vurduk.
Barışık olduğumuz bir gün Metin Karakaş ile yaptığımız sohbetlerde çok iddialı açıklamalar yapardı;
“Silivri değil, İstanbul’da hatta Türkiye’de bir kişi çıksın, 'benden Metin haksız para aldı' desin en büyük cezaya razıyım” demişti.
"Milletin yalan yanlış anlattığı, dedikodu yaptığı gibi milyon dolarlarım yok. Sadece mimarlıkla yani mesleğimi icra ederek kazandığım, mütevazi bir aile gibi geçiniyorum" demişti. “Siyaset yaparken de kardeşimin desteğini alıyorum” diyen Metin Karakaş’ı galiba biraz kıskanıyoruz her halde!
“Şu anda bile Metin Karakaş’ın ofisi AK Parti İstanbul İl Binası gibi” diyorlar. Benim gittiğimde de iş bulma kurumu gibiydi. AK Parti İl Yönetiminde bulundu. 39 ilçede tanışları var çünkü toplantıların çoğuna katılıyor. İl genelinde tanışları var çünkü belediyede her işi olan önce Metin Karakaş’a uğruyor. Parti genel merkezinde büyük çevresi var çünkü yaklaşık yirmi beş yıl birlikte siyaset yaptıkları, buna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da dahil yüzlerce kişi var.
Peki siz?
Metin Karakaş hakkında konuşan sizler, ha birde bizler...
Acaba bizler Metin Karakaş’ın yerinde olsaydık neler yapmazdık acaba?
“Yapmazdık” demeyin vallahi billahi yapardık.
Onun için iyi düşünelim.
Vicdan muhasebesi yapalım ve “Metin” olmak için sağlıklı empati yapalım..