Demokratik ülkelerin tarifini yaparken hep ne diyoruz, "Halkın kendini yönetmesini istediği kişiyi hür iradesiyle seçmesidir demokrasi..."
Bu ülke 100 yılda ne Hükümetler ne darbeler gördü. Demokrasiyle bağdaşmayan, anayasanın ihlal edildiği ve antidemokratik bir yöntemlerle kaç hükümet devrildiler.
Bu ülkede darbe yapanlar, başbakan ve bakanları idam ettiler.
Yetmedi 1980 ihtilalinde yaşı 18 bile olmamış gencecik çocukları idam sehpalarında sallandırdılar!
Senin benim suçum yok ama yönetimi ele geçirenler bunu böyle istedi diye demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçti yüzlerce darağacında sonlanan hayatlar.
İhtilaller ve darbeler tarihi demokrasiye vurulmuş en büyük hançerdir.
Bu ülkenin vatandaşları bir tercih yapmış ama ikinci tercihlerine fırsat kalmadan Amerikancılar tarafından iradesi hiç edilmiştir. Amerika aşıkları Amerikan işbirlikleri, dahili ve harici hain severler demokrasimizi baltaladıkça baltaladı yıllarca.
Maalesef bunlar ülkemizin acı gerçekleri ve bu gerçekler yeni gerçeklere ilham kaynağıdır. Gerçekleşmeden bilinirse hiçbir kuvvet demokrasinin yani millet iradesinin önüne geçemez ve olabileceği doğal vücutlarıyla tecelli eder.
*
Demokrasiden başladık demokrasiden devam edelim. Yaşım 60. 30 yıldır gazeteciyim. İstanbul 3.bölgede kimleri gördüm kimleri tanıdım şu siyasette. Nice belediye başkanları gördüm geldikleri gibi gittiler! Nice belediye başkanları tanıdım kahraman gibi uğurlandılar. Nice belediye başkanları vardı arkasından sövülen beddua edilen!
Çünkü halkın yetkisini yanlış uyguladılar, halkın iradesine hançer sapladılar. Harun gibi gelip, Karun gibi milletin gözüne baka baka şahlaştılar, şahlandılar. Nefsine hakim olamayanlar da ceplerini doldurduğu gibi, kasetlerle hafızalara kazındılar. Vatandaş bunlara hizmet et, hakkını ver, insanlığa eser bırak, hayır işle dedikçe bunlar zıvanadan çıktı. Allah sonlarını hayır etsin.
*
İşte bazı belediye başkaları vardır ki dürüsttür merttir adam gibi adamdır. Hak yemez hakkı savunur. Halktan ‘yönetmesi’ için yetki almıştır. Eşitlik ve adalet anlayışı örnek teşkil eder.
O'na ve onlara burdan selam olsun. Doğruluktan ve ülkülerinden ayırmasın.
Bu yetki ne kendine rant sağlamak için ne başkalarına gelir kapısı oluşturmak ne de makamları boşu boşuna işgal etmek içindir.
Türkiye’deki siyaset mekanizması yerelden genele doğru işliyor. Yerelden başlayan siyaset geneli besliyor ve öylece ilerliyor. En kolay tarifle ilçelerden illere ve oralardan ülke geneline yayılan bir siyasi kariyerdir yerel siyaset.
Örnek mi? Recep Tayyip Erdoğan...
Yeni dönemde yerel siyasetle genel siyaset arasında farklı sonuçlar meydana gelsede birbirinden hiçbir farkı yoktur. Demokrasi üzerine bina edilen bir netice söz konusudur.
Bundan sonra olgunlaşan her demokraside bunları görmeye alışkın olup ona göre hareket etmek zorundayız. Kısacası bizi yönetenlere yetki veren yine bizleriz.