Herkes görüyor, aday adayı furyası aldı başını gidiyor. “Demokratik hak” deniyor ama ben kısmen katılıyorum. Bir yere aday olmak, halka hizmete talip olmak, kesinlikle hoş ve güzel. Lakin güzel olmayan, ortada olumsuz hiçbir şey olmamasına rağmen ve koltukta bir kişi oturuyor olmasına rağmen “sen kalk ben oturayım” demek ayıp. Ve işte ben buna omurgasız, kişiliksiz siyaset diyorum.
Vakti zamanında A partiden aday olmuş kişi, seçilmiş, hizmet koltuğuna oturmuş ve bu koltuğun hakkını da elinden geldiğince vermiş ya da vermeye çalışmış, seçildiği günden bu yana “hukuk dışı”, “ahlak dışı” işlere bulaşmamış, karınca kararınca hizmetler üretmeye çalışmış, hatta üretmişte, ama bizim bir takım siyasetçiler “Yok efendim beceremedi. Ben geleceğim” diyerek bugünlerde adaylıklarını açıklamaya başladılar.
“Peki, sebep ne? Var mı bir yamuğu yanlışı?” diye sorduğumda ise tek kelime ile kendilerini savunuyorlar: “Beceremedi.” Beceremediğine dair elinde belge bulgu var mı? Yok. Öyleyse sür eşeğini Niğde’ye…
Bölgemizde her seçimde aday adayı olmayı adet haline getirmiş yığınla insan var. Demokratik hak. Buyursunlar olsunlar ama halk istemiyor. İşte bu ısrar niye ben de bunu bir türlü anlamadım gitti. Demek ki ben bu konudaki yeteneğimi geliştiremedim.
CHP’li Özcan Işıklar Silivri’nin Belediye Başkanı. Başarılı bir 4 buçuk sene geçirdi mi? Bana göre geçirdi ve şimdi karşısında aynı partiden, yani kendi partilisi şu ana kadar 4 aday adayı diyorlar ki; “Özcan Belediye Başkanlığını beceremedi. Biz geleceğiz.” Partiniz aday gösterirse buyurun gelin o zaman…
Büyükçekmece’de Dr. Hasan Akgün, 39 senelik belediyecilik hayatında rüştünü ispatlamış ender bulunan siyasilerden birisi. O da CHP’li ve halen belediye başkanı. Ama gel gör ki karşısında yine aynı partiden, yani CHP’den üç beş aday adayı…
Çatalca’da CHP’li Cem Kara belediye başkanı koltuğunda ama yine karşısında yine CHP’den üç beş aday adayı…
Avcılar öyle. Kim bilir benim bilmediğim yüzlerce yerde de böyledir ve ben işte buna isyan ediyorum. Elbette bana giren çıkan yok. Çok da umurumda olmamalı aslında. Lakin Türkiye’deki siyaset böyle kirleniyor. Sizin sıçrattığınız çamur, siyaset arenasını komple kirletiyor ve benim de tek kaygım ülkem olduğuna göre bu ülkede her şey güzel geçsin istiyorum. Mevki makam hırsı, kişiliğinizin önüne geçerse; bundan sadece sizler zarar görmüyorsunuz, ülke zarar görüyor. Vatandaş siyasetçiyi işte sizin gibilerin yüzünden sevmiyor. Bu gerçekleri yazmadığımız için sizin sebep olduğunuz çirkinliğin içinde bizi de sevmiyor!
AK Partililere sözüm yok. Onlar işi biliyor. Sizlerin birbirinizi yediğiniz yerde AK Parti daha çok iktidarda kalır. MHP bu seçimi çok iyi değerlendirmeli. CHP ile AKP’nin kapıştığı birçok yerde belediye başkanlığını kazanabilir. MHP, ilkeli siyasetini bu zamana kadar sürdürdüğü gibi bundan sonra da mutlaka sürdürmeli, hiçbir partiye oy kaçırmamalı…
Yukarıda söylediğim omurgasız siyaset bu ülkenin baş belasıdır. Siyasetçilerimiz bir an önce bu saçma sapan hırslarından vazgeçmeliler. Siyaset kuralına göre oynanmalı eyvallah ama bu kuralın temeline ahlak dışı, edep dışı harç atılmamalı…