“Ayda yılda bir” dendiği gibi arada sırada yolum Silivri Sanayisine düşerse Belediye Meclis Üyesi AK Partili Sami Barlas’a uğrar, bir çayını içer, bir kaç kelam ederiz. Yıllardır tanırım, sevdiğim bir dostumdur ve bizi dost eden siyaset falanda değil hatta siyasete girmesine teşvik edenlerden birisi de benim.
*
Şimdi diyor ki; “İrfan abi dertsiz başımı derde soktunuz!” Haksız da sayılmaz arkadaş, işine bakamıyor siyasete ayırdığı vakti zamanı işine ayırsa belki bir kat daha fazla para kazanır, ticaret alanlarını daha fazla büyütürdü.
*
Dedim ya; oturup dertleşiyoruz ve bu koyu sohbetimiz en az on kez bölünüyor. İstanbul ilden aranıyor, Ankara’dan aranıyor, hele Silivri’den, ben bir saatlik sohbetim esnasında şahit oldum abartısız on kere telefonu çaldı ve arayan on kişiyede cevap verdi. Öyle kuru kuruya da değil, kesin çözümlü cevaplar. Kimin belediye ile işi var Sami Barlas aranıyor, devletle bir işi var yine Sami Barlas aranıyor, birinin hastası mı var? Alıyor eline telefonu çeviriyor Barlas’ın numarasını! Borcunu ödeyememiş, elektrik doğalgaz suyu kesildi arıyor Sami Barlas’ı!
*
Dedim ki; ‘Şu benim gözümle gördüklerimi haber yaptır reklamın olsun’ elini havaya kaldırdı; “Aman abi sakın öyle bir şey yapma çok şükür işim gücüm iyi ve gücümün yettiği kadar insanımıza faydalı olmaya çalışıyorum...” 'Bunun reklamı olmaz hem bana yakışmaz hem de insanımızı rencide edecek söylemlerin içine girmem' diyerek sohbetimize devam ediyorum ve söz geliyor siyasete!
'Siyasete bir beklenti için girdiğim doğru... Düşündüm ki daha etkili yetkili yerlerde olayım ve doğup büyüdüğüm topraklara beni ben yapan insanlara hizmetlerimde bir nevi vefa borcumu ödeyim düşüncesi ile girdim' diyor.
Vaktinde ‘Siyasete girsene’ dediğimizde biz de bunu düşünmüştük çünkü siyasette Sami Barlas gibi adamlara ihtiyaçın olduğunu düşünmüştük. Demek ki bu yaşa geldik siyasetin vefadan uzak olduğunu biz bile kavrayamamışız!
*
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın başarılı olmasını ve üç beş dönem Silivri Belediye Başkanı kalmasını benim kadar kimse istemez belki çünkü Volkan Başkan benim canım ciğerim, öz kardeşimden öte desem abartmış olmam. İkincisi 50 yılımın her gününü MHP ve Ülkücülük davamızın iktidarı için dua etmiş, gücümün yettiğince hizmetlerde bulunmuş adamım. İşte sırf bunun için bile Sami Barlas gibi bir kişinin Volkan Yılmaz’ın hemen yanıbaşında olmasını çok isterdim.
İsterdim çünkü Başkanım Volkan Yılmaz’ın yetişemediği yerden ne istenirse kopartıp, gelecek adam. Mesela gönderirdim Ankara’ya ‘Sami Bey şu şu bakanlıklarda şöyle şöyle hizmetleri almamız lazım’ O Sami Barlas giderdi o hizmetleri söke söke alır gelirdi! Ben buna eminim çünkü Ankara ile diyaloglarına bir bir şahidim.
Ama siyaset işte ne düşünülüyor insanların aklından ne geçiyor bunu halen çözebilmiş anlayabilmiş değilim.
*
Bunu bir kaç yerde dillendirdim ve deniyor “Sami Barlas AK Partili, onlara Başkan yardımcılığı verilirse MHP’de ister eee ne var bunda bir Başkan yardımcılığıda MHP’ye verilsin kıymet mi kopar? Bilakis Başkanın omzundaki yük azalır, hizmet üretme bu gün onsa MHP ve AK Partili iki Başkan yardımcısı gelirse bu sayı yirmiye otuza ulaşır!
Bence Volkan Başkan bu sistemi bir denemeli inanın bu sistemin farkını görecek.
Sokağın çenesi kapanır, bir MHP’li ve Ülkücü gazeteci olarak hatta kelimelerle dama taşı gibi oynayan ben bile, bazı sorulara cevap veremiyorum.
Bana sorulan ilk soru “Volkan Başkanın CHP’li hayranlığı nereden geliyor?”
Yok öyle bir şey dediğim an da vatandaş arka arkaya sıralıyor soruları.
Sevgili Başkanım, kurban olduğum, gardaşım bence bu yazımı lütfen dikkate al!