Silivri’de başı dara düşen Yusuf Ziya Küpelioğlu’nu arıyor galiba! Geçtiğimiz sene bu aylarda Silivrispor’u şampiyon yapan ekibin başında Ümit Kalko vardı. Kalko ve ekibi Silivrispor’un birinci lige çıkarılmasını hedeflemişken, birden “olağanüstü” kongre dendi. Belediye başkanı Işıklar, yönetime baskı yaparak istifa ettirdi ve yönetimi düşürerek Kalko’yu kulüpten el çektirdi. 30 yıl sonra takımı şampiyon yapan Ümit Kalko birden istenmeyen adam ilan edildi. Bu muamele yanlış dedik, Ümit Kalko’ya haksızlık ediliyor dedik, haberler yaptık. Neredeyse tüm Silivri’nin desteklediği bu konuyu kamuoyuna duyurduk. Yani görevimizi yaptık. O günlerde bizim muhatabımız Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve kulüp başkanlığına adaylığını açıklayan Akgün Duru’ydu. Ve biz onları eleştiriyorduk. Savunma, sahiplenme, yine Yusuf Ziya’dan geldi. Facebook sayfasından ağza alınmayacak hakaretler, tehditler vs. Silivri’deki yerel basın topluca gittik adliyeye şikayetçi olduk. Kimisi şikayetini geri aldı ama neyse konumuz o değil.
***
Yorungehaber.com’daki 29 Haziran 2018 tarihli Silivri İSKİ’yle ilgili köşe yazımda bazı eleştirilerde bulundum. Bu bir gazetecinin görevi neyse onu yaptım. Yazımı okuyan Silivri İSKİ Müdürü Ruhi Şahin sessiz kaldı, ses yine Yusuf Ziya’dan geldi. Küfür etmekten başka hiçbir fikri olmayan bu kişi yine konuya dahil olma gayretine girdi.
***
Silivri İSKİ Müdürü Ruhi Şahin’le telefonla görüştüm. Cevap vermek yerine “Dedikodu yapıyorsun. Sana hakkımı helal etmiyorum. Seni Allah’a havale ediyorum ve benden önce ölürsen gelip cenazende hakkımı helal etmiyorum diye bağıracağım” dedi.
Gerçekten saygı duyarım. Hak onun hakkı. İster eder, ister etmez.
Müdür beyin vicdanı rahat, huzurlu, belki de çok mutlu. Dünyadaki işlerini koruması (!) Yusuf Ziya’ya, ahireti de Allah’a havale ettim ve işin içinden çıktım sıyrıldım zannediyor.
***
Yazıdaki eleştirilerden rahatsızsan telefon açar sorarsın, açıklama yaparsın. Yalansa iftira ise adliyeye, savcıya, polise gidersin, derdini hakime anlatırsın. Yusuf Ziya’ya niye anlatıyorsun? Bir korunmaya ihtiyacın varsa, devletin etkili ve yetkili kurumları var. Burası bir hukuk devleti hatırlatırım.
****
2 Temmuz 2018 tarihli ikinci köşe yazımda da “Silivri’de ‘mafya’ olarak anılmasını sağlayan ve birçok adli olaya adı karışan malum kişi” dedim, ilk defa muhatap alarak adını zikretmiştim. Yusuf bey bu sözlere karşılık olarak hakaret ve küfürlerini devam ettirdi. Sosyal medya paylaşımında (küfürsüz kısmını yayınlıyorum) şöyle demiş: “Mafya senin gibi haramzadelere denir. Bir kişi çıkıp benim için Yusuf Ziya benim 1 liramı yedi bana haksızlık yaptı desin, diyemez. Hayatım boyunca kendim için bir kere hakim karşısına çıktım, yirmi defada sevdiğim, korumaya çalıştığım dostlarım için. Hakim karşısına yüz kızartıcı hiçbir şeyden çıkmadım. Sadece kavga, yaralama. Benim kavgam sevdiklerim içindi. Hiç de pişman değilim.”
***
Buyurun… Ne diyor? Kavga, yaralama ve sevdiklerini koruma!
Şimdi devletin yetkili kurumlarına sesleniyorum. Beni sevenler de beni bu mantıkla korumaya kalkarsa, bunun adı eşkıyalık, mafyacılık olmaz mı?
O zaman kapatalım adliyeyi, polisi ve jandarma karakollarını, Yusuf Ziya Silivri’yi korusun!
Sevdiklerini koruyormuş. Lafa bak. 20 kez çıktığın mahkemelerde hiç bir hakim, savcı, sormadı mı sana “Sen kimi, kimden ve ne sıfatla koruyorsun burası muz cumhuriyetimi?” diye.
Mutlaka sormuşlardır ama kanun boşluklarından yararlanıp yine bildiğini okuyorsun.
Bak Yusuf Ziya kardeşim. Her kişi bir can taşıyor onu da Allah’tan başkası alamaz. Gözdağı vermelerinden korkmuyorum. Anlımıza ne yazıldıysa başa o gelir.
Sadece merak ettiğim şu? Kendi ifadenle, hatta gayrı resmi korunmasını üstlendiğin o çok sevdiklerini, sadece Allah rızası için mi korudun?
***
Sana bir abi tavsiyesi. Yapma bunları. Bu dünyanın aslı yok, ölüm var ölüm.
Kimsenin senin korumalığına ihtiyacı yok aslında, sen kendi kendine gelin güvey oluyorsun.
İSKİ Müdürü Ruhi Şahin’e sahip çıkayım derken, en büyük zararı sen açtın. Bu yaptıklarınla belki de çok masum adamı zan altında bıraktın.
Sevgili İSKİ Müdürü Ruhi kardeşim son sözüm de ve tavsiyem de sana, kılavuzu doğru seç.
Çok iyi birisi olduğun söyleniyor ama çok iyi dost seçemediğin belli vesselam.
***
Dostlarım; Doğru yolu yanlış insanla yürürsen, yolunu da doğrunu da kaybedersin...
Adaletin Kılıcı Hz. Ömer buyurdular: “Kişinin dostu; aklının kılavuzudur.”