Geçtiğimiz Salı günü akşam saatlerinde, Silivri Danamandıra göledinde, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’la birlikte ekmek arası sucuk yedik ve göl manzaralı fotoğraflar çekildik.
Davet belediyeden geldi ve Silivri’de yayın yapan gazeteciler çağrılmıştı. İlçe dışından ise sadece İstanbul Gazeteciler Dernek Başkanı Mehmet Mert vardı ve O da Sayın Başkanın özel davet ettiği bir dostumuz. Yani bu programdan kendine malzeme çıkarmak isteyenlere malzeme çıkmaz! Çıksa bile hiç bir hükmü yoktur!
Volkan Yılmaz Silivri Belediye Başkanı. İlçede görev yapan gazetecilerde Sayın Başkanla, bir nevi mesai arkadaşı sayılırlar çünkü zamanın çoğunu birlikte geçiriyorlar...
*
24 Temmuz tarihi basından sansürün kaldırılışına denk gelen gün, Silivri’de 58. Yoğurt Festivali vardı, başkan o günlerde çok yoğun olduğu için program gecikmeli yapıldı. Bizi düşünmesinden ve yaptığı bu jestten dolayı Sayın Başkana ve belediyenin basın bürosu çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Bir teşekkürde, sucuk ikramında bulunan Beşler Sucuk’a ve çok mükemmel sucukları varmış ilk defa tattım...
*
Gelelim diğer mevzulara!
Sevgili kardeşlerim; göletten yapılan fotoğraflı paylaşımlarımızın altına yorum yazıyorsunuz, doğal hakkınız, elbette yapınız lakin bunu yaparken kıskançlık duygularınıza yenik düşmeyin.
Adı üstünde “bölge gazetecileri” çağrılıyor yani demek oluyor ki; ‘Silivri yerel basını’ hepsi bundan ibaret...
Bu bir basın toplantısı değil, bu bir ertelenmiş ‘Kutlama’ programı!
Adam yazmış; “Şunu sordunuz mu? Bunu sordunuz mu?” Yok kardeşim, hiç bir şeyi sormadık hatta Sayın Başkanımız bizlere sordu, “Nasılsınız arkadaşlar, sağlığınız sıhhatiniz nasıl?” diye...
Biz de kendi sağlığını sorduk ve dostane sohbetler ettik. Hepsi bundan ibaret.
Biz sormadık ama zaman zaman belediyenin faaliyetleri hakkında bizi kendisi bilgilendirdi.
“Belediye her ay yaklaşık 500 bin lira tasarruf ediyor ve biz bunları bile dillendirmiyoruz çünkü bizim amacımız tozlu raflardan dosyalar indirip indirip ‘Geçmiş dönem’ edebiyatı yapmak değil, eski yönetimlerin yaptıkları hataları kendi yönetimimizde yapmamak” dedi.
Bunda anlaşılmayan bir şey var mı? Bana göre yok!
Adam boş boş soruyor, “Yalıyı sordun mu yalıyı?” diyor. Biz sormadık ama Silivri Belediye Başkanı Sayın Yılmaz, açıklamasını yaptı zaten. Bizlerde o yalının eşine dedesinden kalan miras olduğunu çok iyi bilenlerdeniz. Rahmetli mirasını torununa değil de sana mı bıraksaydı!
Eğer salaklık edip böyle bir soru sormuş olaydık, vallahi gülünecek kadar komik bir duruma düşerdik yani senin düştüğün duruma...
Allah’tan içimizde böyle bir salak yoktu!
*
Birisi de bana “Yalaka” demiş. Sadece güldüm çünkü ben zaten MHP’li ve Ülkücü bir gazeteciyim. MHP’li bir belediye başkanını ulu orta tartışmayacak kadar davama sadık adamım. Elbette Ülkücü ve MHP’li bir kişide yanlış yapabilir ama biz o yanlışını teşkilat içinde tartışır, O hata yapan arkadaşın hatasından dönmesini isteriz, inanın döndürürüz de...
Göz göre göre ve bilerek yanlış yapanı da MHP üst yöneticileri kulağından tuttuğu gibi kapının önüne koyar. Koymakla da kalmaz O kişi de bir daha ülkücü kuruluşların içine sokulmaz.
MHP’yi herhangi yani başka partilerle karıştırmayın lütfen!
*
Ülkücüler bu günü 50 yıl bekledi öyle kolay kolayda bırakmayız. Bırakmayız derken güzel hizmetlerle, gönülden gülen gözlerle, samimiyetle sıkılan ellerle bir beş yılı tamamladık mı bir daha Silivrili bırakmaz bizi...
Bizi derken MHP’li yönetimi kastediyorum.
Bu yazıdan da bir şey anlamadınızsa, sizi sadece şeytanınızla baş başa bırakıyorum!
Volkan Yılmaz Allah’ın izni milletin desteği ile “kutlu yürüyüşe” devam ediyor ve inşallah en az bir on beş sene daha edecekte…