Pazartesi ve Salı günü Silivri’de bir dizi eş/dost ziyareti yaptım. Baktım son günlerde sokak ne diyor diye, İstanbul Borsa’sı gibi valla: inişli/çıkışlı.
“AK Parti’den kim aday olur?” diye soruyorum, biri Tahir Sert diyor, öteki Metin Karakaş, diğeri Hüseyin Turan...
Açık konuşayım, Metin Bey’in ismi çok telaffuz edilmiyor. Hep hakkaniyet ve adaleti savunalar; “4 buçuk yıl görev yaptı, O hak ediyor” diyor.
Hak etmek yetmiyor demek ki…
Hüseyin Turan da önceki dönem trilyonlarca yatırım yaptı ama ekibindeki hatalar yüzünden seçimi kaybetti. O hizmetleri yapan adam yeniden başkanlığı hak etmemiş miydi?
Metin Bey de çabaladı, çırpındı, zorladı, teşkilatı ayakta tuttu ama hatalar zincirlerine de yeni halkalar ekledi. Kendi memleketlisi dışında az bir zümre “aday olur” görüşünde.
Kaldı ki, Tahir Sert’le ilgili nasıl bir dedikodu yayıldıysa, “Kimse tanımıyor” denen Tahir Bey’i herkes tanıyor ve “Yaparsa Tahir yapar” deniliyor.
CHP’nin yerel seçim sloganlarını uyarlayanlar da var yani.
***
Metinciler: Hemşerileri...
Turancılar: Anadolu gurupları ve belli başlı Trakya ekibi...
Tahirciler: Romanlar, Trakyalılar, (Beylikdüzü görevi nedeniyle) Karadenizliler, Doğu ve İç Anadolu grupları…
***
Ben dün Vural Sönmez’in aday olduğunu facebook’tan iddia edince aman Allah telefona sarılan arıyor: “Parti bitti, gitti seçim.”
Yahu bunu daha dün Tahir için de, Metin için de, Hüseyin için de söylüyordunuz. Kimi istiyorsunuz arkadaş ben anlamadım gitti.
Silivri arabamı ki her ehliyeti olan direksiyona geçsin…
Ve her ehliyetliye araba kullandırılmayacağı gibi, her aday adayına da “adaysın” denilmez. Bazı özellikler şart şart…
SARIGÜL GAZIMIZI ALDI
Adaylığı yılan hikâyesine dönen Mustafa Sarıgül, şuanda CHP’nin İstanbul adayı gibi gezinip duruyor. Nedense bilmiyorum ama, -geçende de yazdım- hala Sarıgül’ün aday olacağını düşünmüyorum. İlgi büyük, destek çok, teveccüh yüksek, heyecan verici, ama olmaz diyorum.
***
Sayın Sarıgül, Beylikdüzü’ne geldiğinde çok güzel sözler sarf etti.
En çok da şu sözü etkiledi açıkçası:
“…Medyaya baktığınızda her şey mükemmel. Bir başbakan konuşuyor, 18 kanal aynı anda yayına bağlanıyor. Bu hiçbir demokratik ülkede olmaz. Bizim büyük medyamız yok ama mahalli basınımız var. Yandaş medya onların olsun. Meydanlar bizim.”
Ben bu zamana kadar ilk defa yerel basınla ilgili olarak samimi ifadeler kullanan bir siyasetçi duyuyor gibiyim.
“Sallayın gitsin ulusal basını, bize yerel yeter” misali mesaj veren Mustafa Sarıgül, ciddi anlamda gaz almayı biliyor. Zaten bölgemizde Sarıgül sempatizanları varken, hazır yerel basında da artacak gibi…