Bu konu üzerine yapılan tartışmaları zaman zaman okuyorum. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın "yerel medya kriteri" meselesi, vaka-i özcan-iyedir!
Kendisine böyle bir had yüklemiş ki; kriter koyup, dizayn etme çabasındadır.
Bazı arkadaşlar da destek oluyorlar. "Doğru, yerinde" falan...
Bu arkadaşlar, mesleklerini dizayn etme cüretini bir siyasi partiden başkan seçilmiş kişide görüyorlarsa; bu işi hangi amaçla yaptıklarını tartışmaya açmaktadırlar.
Dizayn, kalite artışı, performans ve rekabet gibi unsurların düzenleyici makamı, bu ülkede Başbakanlıkça kurulmuş basın müdürlükleri ve kurumlarıdır. Yolu yordamı kanunlarla anlatılmıştır.
Lafı çok uzatmak istemiyorum; çünkü boş bir konu.
Işıklar'ı iyi tanıdığım için, kendisi bir sataşma mekanizması oluşturarak "olay adam" hedefinde. Aklı sıra medyayı karşısına alıp popülerliğine popülerlik katmak istiyor.
Şimdi seçimi de kazandı, daha ne derdi olabilir ki?
Haksız da sayılmaz. Ben de 10'a 1 seçim kazansam, bırak basına kafa tutmayı; Silivri Meydanı'na heykelimi diker, bir Allah'ın kulu çıkıp "n'apıyon la sen" dese takmam...
Silivri'ye her şey mubahtır bu saatten sonra.
***
Yerel medya kriterlerine gelince. İlan-reklam verip vermemekte belediye başkanı özgürdür. Zaten itiraz edenler, - bizler de dahil- "bize neden reklam vermiyorsun" diye değil; mesleğe ayar verme cüretini kendinde görmesidir.
Bizi eleştir, ama meslek ilkelerime dokunma.
Kime ne kadar nasıl ilan-reklam veriyorsan ver; ama toplum önünde mazlumu oynayarak değil!
"En az 350 gazete dağıtın ve bu 350 abone listesini bildirin" diye şart koşulmuş.
İyi de arkadaş, gazetelerin nereye ulaştığını ne yapacaksın? Bunun adı fişlemek değil mi?
Basına yönelik tutumu karşısında yerden yere vurduğun hükümetten ne farkın kalıyor bu anlamda?
***
İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği (İYGAD), konuyla ilgili muhatap olan birinci meslek örgütüdür. Bugüne kadar etkisini hissettiremediyse, işte şimdi tam zamanı.
Bazı çalışmalar yaptı. Ama Başkan Özcan Işıklar oralı değil.
Eğer ki gazeteci kişi, bir belediye başkanı önünde düğme ilikliyorsa, mesleğe bakış açısında bir eksiklik var demektir. İYGAD yönetimi bunlardan olmamalıdır.
Mesleğin ciddiyetini ve gücünü göstermeli, Özcan Işıklar'ın şartnamelerinin doğru olmadığını anlatmalıdır...
Özcan Işıklar inatçıdır. Bu da şu demek: süreç uzayacak...
Haydi hep birlikte #gazetemedokunma - #abonemedokunma