Bir kaç gündür köşe yazısı yazmıyorum çünkü kendimce nedenlerim var!
Yazsam sana yük, yazmıyorum bana yük...
Seçime 16 gün kaldı, ortalık toz duman, adayların çoğu arkadaşım, dosttum, bu süreçte kimseyi üzmek istemiyorum!
***
Ama içimde biriktiriyorum 1 Nisan’dan sonra yazarım belki!
İşte o zamanda atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacak. Kaybedene de sür eşşeğini Niğde’ye diyeceğiz!
***
Dün bir ilçe başkanını telefonla aradım, telefon uzun uzun çaldı sonra açtı. Selam verdim ‘Başkan bey’ demeye kalmadı, “Buyurun ben başkanın korumasıyım başkan bey toplantıda” dedi.
Koruma mı? İlçe başkanını, açıkçası ben ayıpladım!
Neyin koruması kardeşim, bir partinin ilçe başkanının korunmaya ne ihtiyacı olabilir ki?
Belediye başkanlarını bir nevi anlıyorum çünkü icranın başı. Görev esnasında belki arı kovanına çomak sokmuş olabilir ama bir ilçe başkanı neden ve kimlerden korunsun?
Bunun adı korunmak kollanmak değil, bunun adı düpedüz görgüsüzlük! Seçmene saygısızlık! Bunun adı “ne oldum” deliliği, şımarıklığı...
Ya da kibir kibir!
İlçe başkanısın gardaşım hem de atanmış bir ilçe başkanısın, kendini bir halt zannetme ve bu kafa ile devam edersen 1 Nisan’dan sonra o koltukta bir dakika bile oturmamalısın hem de seçim kazanmış olsan dahi!
***
İşte bunun için köşe yazmıyorum yazılacak öyle malzeme veriyorlar ki susuyorum bana yük, yazıyorum sana yük!
Belediye başkan adaylarına gelince onlar tam bir alem.
***
Açık ve net söylüyorum belediye başkan adayları içinde her aradığımda ulaştığım tek bir aday var oda Silivri’de DSP Adayı Selami Değirmenci. Aradığım anda müsait olmasa bile telefonunu açıyor, sessiz, kısık sesle; “İrfan Bey şimdi müsait değilim ben uygun olduğumda sizi arayım.”
Valla öyle keyif alıyorum, aramasa bile durumu anlayışla karşılıyorum ve Selami Değirmenci Başkanıma kızamıyorum. Hatta gücüm yetse adım adım kendisini takip etmek geçiyor içimden...
Anladın mı şimdi ne demek istediğimi?
Senin anlayacak zekan yoktur belki ben söyleyeyim, belediye başkanı önce HALK ADAMI olmalı...
***
Geçen gün Büyükçekmece AK Parti İlçe Başkanı Murat Çelik’i Aradım o anda telini meşgule aldı ama gece yarısı yani gece 24’ü geçmişti beni aradı “Abi beni aramışsın sabah...”
‘Evet kardeşim sabah aradım…’
Sabah aramışım gün bir sonraki güne dönmüş yani gece yarısını çoktan geçmiş bana geri dönüş yapıyor. Telefonunu açmayanların yanında o bile iyi...
***
Gülüyorum sadece.
Dün Selimpaşa’da sohbet ediyoruz vatandaşın birisi, “Cenaze vardı, ilçe başkanı geldi, aracı caminin önüne durdu. Şoför indi, arka koltukta oturan ilçe başkanının kapısını esas duruşta açtı, ilçe başkanı indi namazı kıldı aynı şekilde şoför kapıyı açtı aracına bindi ve gitti...” dedi. Sonrasını ben yazmayım siz zaten anladınız. Vatandaş böyle işte bak nelere dikkat ediyor!
Ben söyleyince kızıyor arkadaşlar. Kibir insanlığın ve dinin men ettiği şeydir. Vazgeçin artık şu şımarık tavırlarınızdan.
Seçime iki hafta kala ben uyarayım da 1 Nisan’da söz söylemeye hakkım olsun.