Cemaatler AK Parti’ye cephe aldı!
Fetöcüler oyunu kime veriyor? CHP ve İyi Parti’ye!
Süleymancılar kime oy verdi? Onlarda CHP ve İyi Parti’ye...
En azından son yerel ve genel seçimlerde bunu gördük!
CHP ve İyi Parti’nin oyu yüzde otuzu geçince işte bu sistem devreye girdi!
Kendisinin Dış İşleri Bakanlığı ve Başbakanlığı dönemlerinde, Fetöcülere ‘çok büyük hizmetleri’ olan Davutoğlu devreye sokuldu. İşte bu Davutoğlu, Türkiye’deki kıyıda kenarda kalan sesi soluğu çıkmayan ‘Gizli’ Fetöcülerin oyunu alacak!
Süleymancıların oyu da Ali Babacan’a gidecek!
Ve böylece CHP ve İyi Parti’ye giden oyların önü kesilmiş olacak!
Davutoğlu ve Babacan yüzde kaç oy alırsa alsın AK Parti ve MHP’den değil, CHP ve İyi Parti’nin oyunu almış olacak!
*
Dediğim gibi gizli sistem devreye girdi çünkü geçtiğimiz seçimlerde Muharrem İnce ve son yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu dengeyi ciddi ciddi bozdu! İktidarı oluşturan partilerde panik yaşanmasına sebep oldular!
“Yok daha neler” demeyin siz yine de söyleyene değil, söyletene kulak verin yani Davutoğlu ve Babacan’ı yıpratacak söylemlerden eylemlerden uzak durun.
Yukarıda dediğim gibi siz beni boş verin, bana bu yazıyı yazdırabilen sisteme kulak verin!
*
Demokrasilerde ‘çok parti’ her zaman iyidir. Her kesimin partisinin olmadığını düşünün. Radikal sol CHP’ye, radikal sağ, ya MHP’ye ya da diğer ‘ortanın sağı’ dediğimiz partilere oyunu verirdi!
Ahmet Davutoğlu’na kızmayın, inanınız gerçekten çok iyi yaptı.
Eski bakan Ali Babacan da bir an önce partisini kursa da, çıksalar siyasi arenaya...
*
Ben bu olaylara bir kaç açıdan bakıyorum. Birincisi siyaset yapmak herkesin yasal hakkı. İkincisi kendi düşüncesi ve ideolojini iktidara taşıma gayreti, her siyasetçinin bir nevi kendince vazifesi yani görevi!
Üçüncüsü de üzüm yeme önceliği bağı bekleyende olduğuna göre, siyasetin çilesini çekenlerin de, makam mevki beklemek en doğal hakkı! Siz bu hakkı gözetmezseniz bu siyasi çilekeşler kendilerine başka bağ ve mevziler bulmaya çalışır. Bu da onların en doğal hakkı!
*
Siz boş verin sebepleri ve kişileri, bu arayışa yiten nedenleri ortadan kaldırın. Kaldırın ki siyaset paramparça olmadan işi başından derlemiş toparlamış olursunuz.
‘Su kaçağı olan ark suyu değirmen döndürmez’ derdi rahmetli dedem. Döndürmez çünkü azalmış su tazyikli olmaz...
İyi Parti kurulurken, MHP’liler kızdılar ama kimse sebepleri masaya yatırmadı, sadece direk “Bu bir Fetö kumpası” dendi ve giden arkadaşlarına etmediklerini bırakmadılar. Bir an ‘haklı’ olunsa bile kimse gerçekleri görmedi. Neyse; bu günden sonra bari en azından üslubumuza dikkat edelim.
Kırarak, dökerek bir yere varılamayacağını görelim.
*
Konu konuyu açtı, Davutoğlu’ndan başladı buraya geldi.
Ben bu gün İstanbul’u ve Ekrem İmamoğlu’nu yazacaktım ve yine kaldı yarına. İnşallah onu da yarın yazarım.
Ve bir de Çatalca’yı yazacağım. Gittim, gördüm, Çatalca’da çok güzel şeyler oluyor.