Bugün tam sekiz gün oldu. Vücuduma nasıl ve kimden girdi ise beni bir haftadır sürüm sürüm süründürüyor!
Yorgan döşek evde yatarken, hanımın ısrarı ile Beylikdüzü Devlet Hastanesi'ne gittim, üç şişe serum yedim, eve geldim maşallah cin gibiyim...
Bu arada başta Başhekim Dr. Atilla Yılmaz olmak üzere doktorlarıma, hemşirelerimize ve hastane personeline teşekkür ederim.
***
Cin gibi olmasam, bu yazıyı da yazamazdım. Kaç gündür yazı da yazamadım zaten...
Grip olunca anladım ki siyasette grip gibi, bulaştığı zaman pençesinden kimse kurtulamıyor!
Beylikdüzü Devlet Hastanesi Başhekimi dostum Dr. Atilla Yılmaz’a dedim ki, "Hocam siz mesleğinizde çok başarılısınız. Siyaset daveti gelse bile kabul etmeyin. Etme ki yıllardır şifa dağıtan o mübarek elleriniz, bir liderin kaldır indir oyuncağı olmasın...”
Türkiye’deki siyaset grip virüsü gibi, bir girdi mi öldürmüyor resmen süründürüyor.
Hele şu günlerde bir bakın etrafınıza aday adayı enflasyonu var ve bu adayların hepsinin derdi tasası, çabası aday olmak, sonra da kazanmak.
Mevki makam sahibi olmak ve şöhretin, forsun, makamın verdiği olağanüstü kibri yaşamak...
Kibir tabirini bilerek ve altını çizerek kullandım çünkü siyaset yolu ile bir yere gelmiş, mevki makam sahibi olmuş kibirsize hiç rastlamadım. Belki de bana denk gelmemiştir.
***
Bir hafta önce bana musallat olan, beni yataklara düşüren, Allah’tan gelen grip; elbette ki doğal bir hastalık ama siyasetçilere çocuk yaşta bulaşmış siyasi grip bir hastalık değil.
Çaresiz, hastalıktan öte bir şey olmalı ki, onları serum ilaç falan tedavi edemiyor. Süründüre süründüre öldürüyor.
Şimdi ben birazdan yastığa başımı koyup, horul horul uyuyacağım ama size soruyorum aday adayı arkadaşlar uyuyabilir mi?
Bu aday adayına gönül vermiş, fanatik taraftarları uyuyabilir mi?
Hadi aday oldular, seçim çalışmalarında kaç kişi, kaç saat uyur!
Kazananlar sevinçten uyuyamaz, kazanamayanlar “Nerede hata yaptık” der uyuyamaz!
Kaybeden zaman içinde alışır, yavaş yavaş uyumaya başlar da kazananlar uyuyabilir mi?
İnan uyumazlar, uyumak isteseler bile uyutmazlar!
Kazanmış, yani başkan olmuş bir kişi, şehrin en iyisi anlamına gelendir.
Yani “Şehreminidir.”
Şehremini ise ilçesinde ilinde, beldesinde uçan kuştan, uçan sinekten bile mesulken, hiç bir insanın istediğini geri çeviremez ve sırf işte bu yüzden bile uyuyamaz. Uyumaya çalışsa bile uyutmazlar ki...
***
Benim grip iki üç şişe serumla şükür geçti gitti ama Rabbim şifa versin siyaset gribi olanlara...
Bu yazıyı yazarken, cumhuriyet tarihi içinde Mustafa Kemal Atatürk’den sonraki siyasetçiler, (Gerçi Atatürk siyasetçi değil, stratejik uzman ve bir deha, mükemmel bir komutandı.) koltuğu hiç kendileri bırakmadı. Yüzde doksanı makamında, mevkisinde öldü. Merhum İsmet İnönü, merhum Celal Bayar, merhum İhsan Sabri Çağlayangil, merhum Erdal İnönü, merhum Süleyman Demirel, merhum Turgut Özal, merhum Bülent Ecevit, merhum Necmettin Erbakan ve merhum Başbuğ Alpaslan Türkleş, lider olarak öldüler.
Sadece merhum Mustafa Kemal Atatürk’ü -genç denecek yaşta- hastalıktan kaybettik, merhum Adnan Menderes’i yine genç yaşında idam ettiler.
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu şaibeli bir helikopter kazasında, yine gencecik yaşında şehit verdik. Deniz Baykal 80 yaşına geldi, Allah geçinden versin, ölümcül hasta ama buna rağmen halan milletvekili...
***
Bunları yazarken ayıplamıyorum, kınamıyorum, hatta gıpta ile bakıyorum. Benim burada demek istediğim, siyaset gribi öldürmüyor, bir ömür boyu süründürüyor.
Biz normal bedensel hastalığı bir iki üç şişe serum yeriz atlatırız ama siyaset gribine yakalananları Allah kurtarsın!
***
Siyaset gribi öldürmez, süründürür diyorum ya samimiyim. Hiç bir siyasetçi olduğu mevkide mutlu değiller, hatta hiçte mutlu olmamışlardır.
Yukarıda isimlerini saydığım liderlerin hayatını okuyun bakalım, neler yaşamışlar, neler görmüşler!
Şimdi bu yazıyı yukardan aşağı okudunuz ve içinizden diyorsunuz ki!
“Bu ülkede sağlıklı hiç kimse yok mu?”
Şu anki manzaraya baktığım zaman görüyorum ki bu hastaların sadece ünü, unvanı, şanı, şöhreti var. Hepsi bu kadar...
***
Sevgili dostlar kısacası Rabbim kimseyi dermansız derde düşürmesin ve düşenlere de acil şifa versin inşallah.
İyi hafta sonrası dilerim...