Dün akşama doğru telefonum çaldı, arayan Dr. Hayati Arkaz...
Özel hastaneler sahibi ve yüzlerce çalışanı olan iş insanı...
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul 3. Bölge Milletvekili Dr. Hayati Arkaz...
*
Hangi makamda olursanız olunuz, rütbemiz ne olursa olsun ‘Vefa Duygunuz’ yoksa bir hiçsiniz!
İsterseniz dünyanın en zengin insanı olunuz, vefa duygusundan mahrumsanız dünyanın en fukara adamısınız...
Hangi yolda yürürseniz ölümünüz de o yolda olur. Yoldaşın kimse, yolunda ona göredir.
Velhasıl-ı kelam, yolunuzda yoldaşınızda kişiliğinizdir.
*
Özellikle şunu belirteyim Sayın Arkaz’ın aramasına şaşırmadım. Çünkü zaman zaman ya o beni arar ya da ben O’nu ararım, dertleşir, sohbet ederiz.
Beni ilk defa arayan birisi değil yani...
Burada asıl anlatmak istediğim konu vefası...
Hayati Arkaz’ı yaklaşık 25 yıldır tanırım. Zaman zaman çok iyi iki dost olduk, zaman zaman da adliye koridorlarına düşecek kadar ciddi kavgalar ettik ama ne ben O’ndan vazgeçebildim, ne de O benden vazgeçebildi!
Kısacası yukarıda bahsettiğim konuda aynen bu işte...
Vefa duygusu olmayan kişi, insani duygulardan mahrum bırakılmış en fukara kişidir!
Dediğim gibi yaklaşık 25 yıldır tanışıklığım olan Hayati Arkaz’ın bende emekleri var, benim de onda emeklerim var.
*
Dün beni arama sebeplerinden birisi de anneler gününde rahmetli annem aklına gelmiş.
Sahibi olduğu Silivri’deki Özel Anadolu Hastanesinde rahmetli annem ve rahmeti babam çok tedavi gördü.
Annem ve babama ait anılarımızı paylaştık, konuştuk hatıralarımızı tazeledik.
Sayın Dr. Hayati Arkaz’a telefonda teşekkür ettim gerçi ama yetmez birde buradan sizlerin huzurunda tekrar teşekkür ederim.
*
Arayan doktor ve milletvekili olunca fırsatı kaçırmadım sordum; “Hocam bu koronavirüs ne zaman biter?”
“Haziran ortalarını bulur” dedi ve önerilerini sıraladı. “Öncelikle evde kalınız, çok mecbur olmadıkça kesinlikle sokağa çıkmayın. Çıkarsanız bile maske, eldiven takınız ve sosyal mesafeyi kesinlikle koruyun” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde sağlık komisyonunda olduğunu bildiğim Dr. Hayati Arkaz’a bir soru daha yönelttim. “Hocam, sağlık bakanımızın her akşam açıkladığı veriler doğrumu? Muhalefet sık sık sağlık bakanlığının vaka sayıları ile ölü sayıları saklanıyor iddiası var. Sizce saklıyor mu?” dedim.
“Külliyen iftira çünkü bu sayılar hastanelerden, il sağlık müdürlüklerinden geliyor, bu raporlara imza atan doktorların sayıları saklama gibi bir lüksü yok. Lüksü olmadığı gibi ettikleri yeminleri var. (Hipokrat) onun için mümkün değil” dedi ve devam etti: “Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi Türk hekimlerine itimat edeceksin güveneceksin. Kaldı ki şu koronavirüs mücadelesinde dünya bize gıpta ile bakıyor ve her ülkede sağlık sistemimiz ve başta doktorlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımızdan övgü ile bahsediliyor.”
Bende Sayın Arkaz’a aynen katılıyorum.
2013 yılından bu yana 3. evre Akciğer kanseri ile mücadele ediyor olduğumdan doktorlarımızın başarısına yakinen şahidim. Allah hepsinden razı olsun.
Söz açılmışken, sadece doktorlarımız değil tüm sağlık çalışanlarımıza ne kadar teşekkür etsek haklarını ödeyemeyiz.
Sözün özü sevgili dostum Sayın Hayati Arkaz hocama vefasından dolayı teşekkür ederim ve Allah’tan sağlık dilerim.