Sevgili okurlarım dün ve bugünkü gündemi Silivri Belediyesi’nin kaçak yapılarla ilgili çalışmaları oluşturuyor.
Konumuza girmeden önce şunu belirtmek istiyorum: Şahsen ben, kaç yıldır Silivri’de gazetecilik yapıyorum; kaçak yapılarla mücadeleyi bu denli istikrarlı yürüteni görmedim. O yüzden adı üstünde “kaçak” yani “yapılması için gerekli izin alınmamış” bu tarz yapılara müsaade edilmemesi gerekiyordu. Şimdi gelinen noktaya baktığımızda hoşnut olunmayan haller ortaya çıktı. Bugüne kadar yapılan onlarca kaçak yapı ile böylesine mücadele edilseydi şimdi bunları da konuşmuyor olacaktık.
Bir kere şunu net bir şekilde belirteyim: Ben kaçak olan her yapının karşısındayım! Geçtiğimiz hafta bir yazı yazmış ve “bazı müteahhitlerle ilgili çeşitli iddiaları araştırıyorum” demiştim. Bu konuda çalışmalarım halen devam ediyor. Neyse diyeceğim o ki; kaçak ya da ruhsatsız bir şekilde inşaat yaptığı iddia edilen kişilerden siz olsanız rahatsızlık duymaz mısınız? Ama konumuz şimdilik bu değil. Şuan konumuz Çayırdere Mahallesi’nde yıkılan villa tipindeki evler.
Çayırdere, Sayalar gibi mahallelerimiz Silivri’nin tarım ve orman arazilerinin bol miktarda olduğu yerler. Geçmiş yıllarda buralardaki arazilere iki katlı veya tek katlı ev yapan kişiler olduğunu herkes biliyordur. Şöyle vaktinizi ayırın bir gezin görün. Benim de tanıdığım kişiler arasında bu arazilere ev yapanlar var. Gel gelelim onlar yasadışı olmadığını söylediler. Bir değil, iki değil, üç değil, onlarca evler tarım arazilerine yapıldı. Peki, şimdi gelinen sonuç?
Bugün karşılaşılan durum ise bu kaçak evlerin yıkım işlemi…
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın meşhur bir sözünü hatırlatmak istiyorum. Yılmaz, “Kartvizitinde ne yazarsa yazsın, hazine arazilerine kaçak ev yapanların evlerini başına yıkacağım” demişti. Öylede yapıyor. Ve inanın bu konuda kimseye müsamaha göstermiyor. Hatta bu konuda siyaseten ciddi riskte alıyor. Birçok belediye başkanı böylesine riskler almaktan imtina eder.
Geçen hafta Perşembe günü Silivri Belediyesi 15 kaçak yapıyı yıktı.
Evi yıkılanlar arasında İyi Parti Silivri İlçe Başkanı A. Refik Bek’te var. Sayın Bek, yıkımlardan sonra sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. “Zulümle abad olanın, ahiri berbat olur” dedi. Bunu söylerken de İyi Parti ilçe başkanlığının resmi sayfasında ise şu yazıyordu: “Silivri Belediyesi’nden tebligatsız önlemsiz yıkım. Onlarca hayvan telef oldu. Mutlu musun Silivri?”
Bu paylaşımdan sonra Silivri Belediyesi açıklama yaptı ve kanunlara ve yasalara uygun olarak bir yıkım yapıldığını kamuoyuna deklare etti.
Sayın Bek, tekrar bir paylaşım yaptı ve bu kez “Çayırdere’de kümes hayvanları ihmal yüzünden telef oldu, bizim hayvan severlerden maalesef ‘Tık’ yok. Sizin ‘Can dostlarımız ‘ dediğiniz sadece kediler ve köpekler mi?” dedi.
Şimdi bu kısımdan sonra kızmaca küsmece yok! Refik ağabeyi severim. Hem meslek büyüğüm, hem de baba dostumdur.
İyi Parti İlçe Başkanı Refik ağabey, kaçak yapı yaptığının üstünü kapatmak amacıyla “hayvanlar telef oldu, vay efendim neden kimsenin sesi çıkmıyor?” diye günlerdir bağırıyor.
Yahu Refik ağabey, sen siyasetçisin. Allah aşkına böyle siyaset mi olur? Yani senin hiç mi kabahatin yok? Bazı yorumlarını okuduğumda kaçak yapı yaptığını kabul ediyorsun. Üstüne bir de algı oluşturmak için sosyal medya paylaşımları yayınlıyorsun. Seni tanımasam, bilmesem inan tüm bunları başkası yapıyor diyeceğim.
Birde sen yıllarca gazetecilik yaptın. Bizlere bir çok konuda örnek oldun. Kusura bakma ama bu konuda haksızsın. Senin siyaset anlayışınla topluma örnek olman gerekiyor. Üstelik Silivri Belediyesi kanuna ve yasalara uygun olduğuna dair bir yıkım işlemi yaptığını açıklamışken, senin “hayvanlar öldü yetişin” diye söylenmene anlam veremiyorum.
Bu arada o hayvanların ölümüyle ilgili kasten öldürüldüklerine dair ciddi şüpheler var. Benim kulağıma gelen (inşallah doğru değildir) hepsinin şişlenerek öldürüldükleri şeklinde. Eğer doğruysa; işte o zaman yer yerinden oynar. Çünkü ortada tam bir vahşet var! İlgili kurumların araştırmaları devam ediyor. Yakında gerçek ortaya çıkacaktır. Yani buradaki tavukların birileri tarafından öldürülmüş olduğu resmi kurumlarca ortaya çıkarsa insanlara ne diyeceksin? Pardon! Özür dilerim mi? Yapma sevgili ağabeyim. Siyasetini dibine kadar yap! Ama şahsi meselen olduğunu düşündüğüm bu konuları siyasete malzeme olarak verme. Sonra daha sen bize lazımsın…
Baba dostunuz, agabeyiniz dediginiz kisyi böyle elestirmeniz..... Sizi tebrik ediyorum, herkez isini yapmali, tanidigim, kirilir üzülür kizar gibi düsüncelerden uzak.... herkez hakki ile isini yapmali... Ülkemin tek kurtulusu bu yoldan gecer.. Sizin gibi insanlarin cogalmasi dileklerimle...