Daha önce bu satırlardan parkların, sokakların, caddelerin nasıl anlamlar taşıdığını, isimlerinin hangi mesajlar verdiğini söylemiştim.
Park deyip geçmeyin. Öyle bir isim verirsiniz ki, gelen görür, gören öğrenir, öğrenen öğretir. Devletine, milletine veya şehrine bağlı bireylerin bilinçaltına işletirsiniz.
Park deyip geçmeyin. Çocuklar oynar, eğlenir, oynar, sevinir. Müthiş keyif alırlar, tadına doyum olmaz. Enerjilerini atarlar, spor yaparlar, sağlıklı bir şekilde gelişirler.
Park deyip geçmeyin. Anne, baba, dede, nene yani tüm aile fertleri oturur, çayını içer, birkaç saat sefa sürer. Bir ağacın gölgesinde, bir çimenin yeşilinde huzur bulursun.
Silivri Yeni Mahalle 100. Yıl Gölet Parkı, son yılların en iyi ve en yaşanılası parklardan biri. Millet Bahçesi'nin içler acısı hale geldiği şu zamanlarda, kendime moral buluyorum açıkçası!
Çocuğu olanlar beni daha iyi anlayacaktır; kum alanına oyuncak kepçe konulmuş. Minikler, bu oyuncakta sıra bekliyor. Binen çocuk inmek istemediği için sıra bitmiyor. Aileler küçük bir tartışmaya giriyor, çocuklar kavga ediyor ve üzülüyor. Diğer oyun aletleri çocukların eğlencesine veya kapasitesine tam olarak uygun. Ancak bu kum alanındaki oyuncak kepçe hangi mühendisin, hangi mimarın, hangi müdürün aklına geldiyse, tebrik ederim!
Bu durumu sosyal medyada paylaştım ve Belediye Başkanımız Sayın Bora Balcıoğlu’na ilettim. İlgileneceklerini umuyorum. Bu arada, sosyal medyaya atınca MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın şöyle yorum yaptı: “20.000 metrekare parkı biz yaptık. İki oyuncağı da onlar koysunlar artık."
Yapıldığında oyuncak kepçeye bindiği bir fotoğrafı da eklemeyi ihmal etmemiş.
Çok geçmeden CHP İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Ebru Akgün Pekel de dahil oldu. Tatlı tatlı göndermelerde bulunarak, hiciv yapmış ve oyuncak kepçeye binen Zafer Yalçın’a şöyle demiş:
“Fizyolojik gelişime son derece etkisi olan bu oyuncağın çocuklarımız ve gelişimini tamamlamış bireylerimiz tarafından ilgi odağı olması ne güzel… Sıra beklemek, sıraya girmek de eğitimin ve sosyal öğrenmenin, değerler eğitiminin bir parçası. Bunu da aktif şekilde gerçekleştirmiş belli ki çocuklarımız... Çok kıymetli Daha farklı oyuncaklarla ve oyun alanlarıyla gelişimine katkı sağlayacak alanlar yaratacak Bora Başkanımız, yüreği kalmasın kimsenin... Zafer Başkanım, siz de bizim gibi belli ki oyun dostusunuz. Tüm gelişim alanlarını destekleyecek yeni oyun alanlarını açarken ya da açtıktan sonra sizleri de kepçeden edindiğiniz deneyimle ve desteğinizle bekleriz.”
Zafer Yalçın bu, konuşmadan durur mu? Yine klavyenin tuşlarına basmış:
“Ebru Hanım, sizin de ifadenizle çocuklarımızın eğitimine katkı sağlayan alanların bulunduğu Silivri’mize kazandırmış olduğumuz 100. Yıl Parkı’nı kıymetli bulmanıza sevindim. Davette bulunduğunuz deneyim için ise en az 20.001 m2 alanı ilçemize kazandırmalısınız. Çünkü biz hizmet sırasında önde ve deneyimliyiz, lakin siz hâlâ hizmette çok geridesiniz. Sonuç olarak deneyim ihtiyacı olan sizlersiniz.”
Park deyip geçmeyin demiştim.
Nelere kadir görüyorsunuz. Ben buna "park açılımı" diyorum. Bir parktan nasıl siyaset üretilir, ortada. Ama bir parktan bir çocuk da üzülür. Çocuklar yerine siyasetçiler üzülsün; ama kimse ağlamasın!