Sevgili okurlarım. Bazen ara verdiğimiz olsa bile gündemi yakından takip ediyor, notlarımı alıyor, onları sizlerle paylaşmak ve aktarmak için sabırsızlanıyorum. Sadece Silivri gündemini takip eden bir anlayışım olmadığından genel havanın yerele olan etkisini iyi bilenlerdenim. Ayrıca bizi bilenler iyi bilir ki, yeri ve zamanı geldiğinde mesleki icraatlarımızı sağlam konuştururuz. O bakımdan şimdilik sakin, notlarımızı iyi alarak etrafımızı kolaçan etmeyi uygun görüyorum.
Yoksa; Çarşıdaki dükkanının üst katında yapılan kulislerden, çiftlik evlerindeki çiğ köfte partilerinden, ver elini kırklareli-tekirdağ diyerek trakya turunda yapılan 2024 hesaplarından, "siyasi ittifaklar" ile derin lobi dediğimiz "gizli ittifaklardan", ben başkan olacağım diyenler ve tüm nifakçılardan, dost - düşman kim varsa hepsinden haberim var çok şükür. Dedim ya; zamanı geldiğinde bol bol konuşacağız...
Ama bugün konumuz 2019 yılında yapılan 31 Mart yerel seçimleri.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, o gün yapılan seçimlerden galip gelerek 2. yılını doldurdu. Bu zaman zarfında hizmetler anlamında sayacak eminim çok malzememiz var ama benim önemsediğin başka bir husus var. Silivri siyaseti yeni bir tarz ve yöntemlerle tanıştı.
Yeni siyasetçiler, bu tarz ve yöntemlere ayak uydurmaya çalıştı. Eski yerel siyasetçiler ise alışmak yerine alınganlık gösterdi. Nedir efendim bunlar diye soruyorsunuz sanırım değil mi? Bir defa “halk adamı” ifadesinin veya tanımının karşılığını Sayın Yılmaz yerine getirmiyor diyebilen çıkar mı?
“2 yıldır sokakta göremiyoruz kardeşim!” diyen birini bulabilir misiniz? Bulursanız ben alkışlarım. Ha kalkıp bando takımı ile Silivri’de bulunan yaklaşık 10 Bin küsur cadde ve sokakta böyle bir gezme anlayışı da yok! Olamaz da... Söz konusu vatandaşı dinleme ve hizmet yapılan yerlerde sokağa çıkma ise sayısızca detay ortaya koyabiliriz.
Mesela yerel seçimlerde; 100 Bin kişi ile yüz yüze temas ettiği söylenmişti Başkan Bey'in. Bu rakam 2 yılda herkese ulaştığını da doğruluyor diyebilir miyiz?
Mesaisinin çoğunu sokakta geçiriyor. Sürekli işinin başında...
Cumartesi Pazar tatil demiyor?
Var mı buna da itiraz eden?
Biliyorum ki; tüm bunlara rağmen yine de diyeceksiniz ki; halkın içinde olmak yeterli mi?
Elbette "yeterli değil" diyeceğim ben de sevgili okurlarım...
Yeterli olan nedir peki?
Hem halka dokunacaksın, hem hizmet getireceksin! Peki bu var mı?
İşte buna "Hayır" diyenin de niyetinden şüphe duyarım.
Herkes elini vicdanına koysun...
Bakın başımızda pandemi gibi büyük bir bela var. Her yeri yakıp yıktı. Hastalıktan kavruluyoruz. Ekonomi sorunlu, zamlar canımızı sıkıyor. Deprem tehlikesi tepemizde. İşler kesat.
Tüm bunlara rağmen hizmetler devam etmiyor mu?
Alt yapısı, üst yapısı, ödemeler, her yerimiz şantiye vallahi görmeyeni Allah çarpar!
Cumhur İttifakı Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, hem AK Parti hükümetinden hem de CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden destek alıyor. Diyalogları ile bunu yapabilmesi diğer bir başarısıdır.
Silivri’ye yaşayan ve ömrünü burada tüketecek sıradan bir vatandaş olarak; kavgalardan etkilenmek istemediğimi açıkça belirteyim. 2 yılda bunu gördük, umarım bir sonraki seçime kadar da bu huzur devam eder.
İstediğimiz sadece hizmet hizmet hizmet!
İnsanları 100’de 100 memnun etmek çok zor bir iş. Sayın Yılmaz’ın da zor bir görevi olduğunu, bu makamları daha önce üstlenenler iyi bilir. 5 yıl hizmet yaparsın biri beğenilmediği zaman ondan kötüsü yoktur.
O bakımdan 2 yıldır yapılan çalışmalar ortada. Silivri için her şeyin hayırlısı diyelim ve bu yönetimi tebrik ederek yazımızı tamamlayalım.