Önceki yazımda spor ve egzersizle sağlıklı nesillerin nasıl oluşacağını bunun alt yaş gruplarıyla meydana geleceğinden bahsetmiştim. Bu yazımda spor yoluyla çocukların bazı özelliklerinin daha üst noktaya taşınabileceğinden bahsedeceğim. Öncelikle Rusya, Almanya’ da yapılan araştırmalara göre antrenman ve spor süreci 3 ana evreden oluşmaktadır. Bunlar Temel, gelişim ve performans dönemleridir. Bu dönemler branş, gelişim evreleri ve çocuğun fizyolojik, morfolojik ve psikolojik özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Bu yazım serilerinde çocukların temel dönemlerini baz alarak bu yaş gruplarının sporla değişim gösteren biyomotor, psiko – sosyal ve antropometrik özellikleri hakkında bilgi vereceğim.
Spor bilimlerinde temel dönem ilk çocukluk dönemi(erken çocukluk) ve ikinci çocukluk dönemini(geç çocukluk) kapsamaktadır. Bu dönemler kızlarda 3 – 10 yaş; erkeklerde ise, 4 – 11 yaş dönemine rastlamaktadır. Alman ve Sovyet bilim adamlarının(Hollman, Matmejev vs.) yaptığı araştırmalarda bu dönemler psikomotor gelişim açısından da çocukluk dönemine rastlamaktadır. Kanada’ da yapılan araştırmalara göre bu dönem 3 dönemden tam 6 döneme ayrılmıştır. Bu dönemler aktif başlangıç(3 – 5), eğlenceli temel beceriler( 6 – 8) antrenmanı öğrenme(9 – 11), Antrenman için Antrenman( 12 – 14), Yarışmak için Antrenman(15 – 17), Kazanmak için antrenman(18 - ∞) dönemlerinden oluşmuştur(Balyi, Higgs, Way). Yapılan antrenman bilimleri ve spor sağlık araştırmalarında bahsettiğim dönemler aktif başlangıç ve eğlenceli temel beceriler dönemine rastlamaktadır. Çocuklar bu iki dönemin ilkinde lokomotor becerilerini(zıplama, atlama, sürünme, dinamik denge hareketleri) ikinci döneminde ise, manüplatif beceri ve non – lokomotor beceriler gerektiren hareketleri uygulamalıdır. Burada bilinmesi gereken 3 – 6 yaş grubundaki çocuklara çok fazla sürekli durmaksızın devirsiz(ziklik – dönüşümsüz) uygulamaların uygulatılmamasıdır. Çocukların tekrarlı uygulamalara uyum sağlaması ya da onu sevmesi olağandır; fakat devamlı aralıksız uygulamalara uyumu zordur. Buna tezat olarak çocukların ilk gelişimini tamamlayan sistemi kalp dolaşım sistemidir. Fakat buna mukabil sinir sistemi gelişmediğinden merkezi sinir sisteminin kasları uyarma işlemi zorlaşmaktadır. Buna bağlı olarak kısa süreli ara vererek yapılan uygulamalara uyumu daha olasıdır. Bunun en büyük etkeni, sinir sisteminin miyelinleşmesinin daha tamamlanmamasıdır(schwan kılıfı ve miyelinleşme). Bu sebeple bu yaş grubu çocuklarda dengeleme hareketlerine odaklanamama oluşmaktadır(Bunun çözümü fazla tekrar olduğu unutulmamalıdır.). Fakat, her türlü dışarıdan gelen uyaranı hissederler. Bunu da avantaj kabul edip çalışmaların çeşitlendirilmesi söz konusu olabilir. Buna bağlı olarak hareket gelişimi olmaktadır. Bu yaş grubu ya da bu dönemdeki çocukların çalışması sadece ritim ve hareketin elastikliğinden ibaret değildir. Bunun yanında adaptasyon, oryantasyon, denge, kinestetik algılama(ayrımlama) gibi öğeleri de bu iki öğenin içine eklenmelidir. Özellikle 4 yaşından itibaren bu öğelerin hepsine çalışıldığında gerçek bir koordinasyon çalışması yapılmış olur(Daha sonraki yazılarımda bu öğelerden ayrıntısıyla açıklama getireceğim). İlk çocuk döneminde önem verilmesi gereken diğer bir özellik esnekliktir(hareketlilik – rom kapasitesi – eklem açıklığı). Özellikle spor ve egzersiz yoluyla kalça esnekliği (Art. Coxa) üst sınıra yaklaşabilir. Kalça esnekliğinde önemli olan husus leğen kemiği yan bölgesinin(Pelvisin asetabulum bölgesi) uyluk kemiği(femurun bikondiler yapısı) ile aynı hizaya gelerek bacak ekleminin aynı hizaya gelmesi ya da üzerine çıkmasıdır. İlk çocukluk dönemiyle bu özellik korunması gerekmektedir. Buna karşın omurga esnekliği ilk çocukluk döneminin ilk evrelerinde zayıfken sonraki evrelerinde esneklik çalışmalarıyla gelişme göstermektedir. Gövde esnekliği daha üst yaşlarda da kas yapısına göre gelişim gösterebilmektedir. Çocuklarda Proprioreseptif Nöromüskuler Fasilitasyon dediğimiz PNF türü esneklik çalışmalarından ziyade normal yardımlı esneklik çalışmaları uygulanmalıdır. Çocuklarda kuvvet çalışmaları daha çok antrenman sonlarında uygulanmalı ve kalistenik(vücut ağırlığıyla) çalışmalar tercih edilmelidir. Aktif başlangıç döneminin sonunda balistenik(fıtlatma türü çalışmalar) küçük toplarla hafif toplarla uygulatılabilir. Sürat uygulamaları aktif başlangıç döneminde koşu uygulamaları ya da sürünme zıplamalarla uygulatılabilir. Fakat kuvvet ve sürat uygulamalarının temelinde kesinlikle oyun olmalıdır. Unutulmamalıdır ki çocukların sinirsel gelişim süreci 14 yaşına kadar devam etmektedir. Bu sebeple yüklenmelerin artan oranlı(yüklenme ilkelerine bakınız) yapılmasında fayda vardır.
Bu haftaki yazımda çocukların temel özelliklerinden biyomotor özelliklerinin sporla gelişiminden özet bir şekilde bahsettim. Bununla ilgili soru ve önerileriniz için aşağıdaki mailimden bana ulaşabilirsiniz. Gelecek yazımda çocukların sporla psiko – sosyal gelişimlerinden bahsedeceğim. Gelecek yazımda görüşmek üzere, spor ve egzersizle mutlu, sağlıklı ve esenlik dolu günler dilerim.