Sporda devletin etkisi ve öncü olması hiç de yadsınamaz düzeydedir. Sporun temelde yaygınlaştırılması ve tabana yayılması sürecinde olmazsa olmazdır. Çok şükür ki devletimiz bu görevi elinden geldiğince gerçekleştirmekte hatta milli sporcularımız ciddi anlamda konforlu bir şekilde katılımları sağlanmaktadır. Ama inan olun bir noktadan sonraki aşamada özel sektörün de devreye girmesi önemlilik arz etmektedir. Hatta sadece spor değil, tüm sosyal faaliyetlerde bu durum geçerlidir. Büyük ölçekli şirketler, holdingler, kartel ve tröst gibi çeşitli ortaklıkların kendi organizasyonlarının içerisinde spor danışmanlıklarıyla iç içe personel ve dışarıdan bünyesine aldığı sporcularıyla çeşitli organizasyonlara iştirak ettiklerini görmekteyiz.
Günümüzde bu organizasyonların daha yerel organizasyonlar olduğu gibi çok büyük organizasyonlara da katıldıkları bilinmektedir. Tabi bu örgütlenmede kendi katılımlarıyla gerçekleştirdikleri gibi, gelir vergisi ve kurumlar vergisine tabi olan sponsorluk mevzuatı içerisinde de değerlendirdikleri de görülmektedir.
Özellikle büyük ölçekli iş kolları ve büyük ölçekli işletmeler bu faaliyetlerin içerisinde daha çok katılım göstermektedirler. Buna bağlı olarak sanayi rekreasyonu olarak adlandırılan bu durum, çoğunlukta personelinin gevşeme, yenilenme amaçlı faaliyetlerine istinaden birçok belediyede olmayan tesisleri kurumsal yapı içerisine kurmaktadırlar. Örneğin; Apple’ ın tesislerini hiç gördünüz mü? Bu tesislerin içerisinde sağlık ve fitness tesislerinden tutun tiyatro, amfiye kadar birçok birim bulunmaktadır. Tabi bilişim, teknoloji ve sağlık şirketleri yanında mutlaka bu tarz tesisler getirmektedir. Buna keza ilaç firmaları da aynıdır. Bu tesisler eğer dünyaya hizmet etme yoluna girdiyse, tesislerini kurdukları vakit apple kadar olmasa da hatırı sayılır bir tesis yaparlar. Meraklısı olan varsa, herhangi bir firmanın ismini webten arama yapın bakalım nasıl bir tesisle karşılaşacaksınız. Kaliforniya’ da bu tarz teknoloji, bilişim ve sağlık firmalarını görmek mümkün. Bu üç sektöre hayır diyecek kimse görülemez. Bir gün de hiç unutmuyorum; Olimpiyatlar İstanbul’ a verilse ne olur, verilmese ne olur diyen bir kişiyle karşılaşmıştım. Sordum; neden? Dedi ki, yararından çok zararı var. Olimpiyat organizasyonlarının gelişi sadece sporla olmaz, değerli dostlar. Ve gelişinden 7 yıl önce yatırımlar başlar. Ne demek istediğimi anladınız mı? Belki de ilimize akıllara bile gelmeyecek bir firma apayrı bir yatırım için gelebilir.
Ayrıca IOC’ nin desteğiyle en az 10 tesisin yapımı için gerekli fon sağlanmış olmaktadır. Yapılan araştırmalar, 7 yıl sonra da etkisinin devam ettiğini ortaya koymaktadır. En basitinde 1992 oyunlarında Barcelona ne oldu biliyor musunuz? La Masia, o dönem La Masia oldu. Dolayısıyla olimpiyatların 1984 Los Angeles oyunlarından bu yana şirketlerin ilgisini çektiği söylenebilir. Gelelim 1996 yılına Atalanta olimpiyatlarına; bu olimpiyatların Atalanta’ da yapılmasının tek sebebi Coca Cola’ dır. Ya hocam nereden çıktı bu. 1896 yılında modern olimpiyatlar ilk Atina’ da yapıldı ki ilham kaynağı da Atina’ dır. 100. Yılında nerede yapılmalıydı sizce? Atina mı, Atlanta mı? Ancak Coca Cola devreye girip aldığıyla ilgili bir sürü uzman bunu açık bir dille deklare etmekte. Tabi yalanlamalarda var. Bugün de ülkemizde yapılan sağlık sektörüne hayır diyenler görmekteyim. Birçok firmaya ülkemizin her köşesinde hayır diyenler de mevcut. Galiba insanları biz yeterli düzeyde bilgilendirmemişiz.
Ben her zaman şunu demişimdir. Bir bilimin pratiği toplum içerisinde benimsenmedikçe o bilim havanda su dövmekten başka bir şey değildir. Benim bölgeme her zaman neresi olursa olsun sağlık yönünden bir zararı yoksa gelsin. Ancak bir şartım var? Sosyal faaliyetleri ve personelini sosyal imkanlarından geride bırakmayacaksa saygıyla karşılarım. Sözüm ona bu noktada ölçüt önemli. Apple Kaliforniya’ da yaydığı radyasyonu düşünebiliyor musunuz? Bu arada biliyor muydunuz, Dünyanın en büyük wellness(esenlik) alanlarından birisi Kaliforniya’ da. Doğru organize edilirse o kadar radyasyonun 80 km. ötesine wellness alanı da kurulabilir.
Ortaya ciddi bir yaşam felsefi sorunu çıkmaktadır. Acaba kurulan bu kuruluşlar Kaliforniya’ da olduğu gibi sosyal faaliyetler açısından gerekli şartları yerine getiriyor mu? Bence olan olmasın değil. Tartılması gereken nokta, bölgenin sosyallik ihtiyacının özel sektör anlamında sağlanıp sağlanmadığıdır. Herkese sağlıklı, mutlu, egzersiz ve sporla dolu günler dilerim.
Esenlikle kalın…