Sporda alt yapı, tesis, ekipman, malzeme ve teknik yönetim(grup, örgüt ve hiyerarşi) oluşturularak sporcuların alt yaş gruplarından diğer paydaşları da göz önünde bulundurarak gerekli faaliyetleri doğru zamanlamayla yerine getiren etkinlikler bütünüdür. Tanımdan da anlaşılacağı gibi günümüzde sporda alt yapı sadece bir çocuk ve genç grubun çalıştırılmasıyla ilgili değildir. Birçok komponent ve bir bütünün bir birini tamamlaması söz konusudur. Bu bütünün içerisinde önemli bir paydaş olarak görünen aile, okul ve kulüp üçgeni bulunmaktadır. Yine bu noktada diğer paydaş yerel yönetimler, sponsorlar ve devlet desteği görülmektedir.
Yukarıdaki unsurlara baktığımızda ilk akla gelen tesistir. Yapılan tesislerin alt yapı sporcularına her an açık olması gerekmektedir. Sporcularımızın tesislerde sadece kulüp antrenmanlarının değil; destek antrenman dediğimiz(30 dk. – 45 dk. Bireysel teknik çalışmalar) çalışmalara da olanak sağlanmalıdır. Kanadalı Bilim Adamları Balyi, Way ve Higgs’ ın yapmış olduğu araştırmalarda yılda 1000 saatlik çalışmalar bile nicelik olarak yeterli görülmemektedir. Bu çalışmaların yıllık en az 1500 saatlik çalışmaları bulması gerektiğini vurgulamaktadırlar. Özellikle bireysel ve teknik branşlarda bu çok önemlidir. Bu çalışmaların gerçekleşmesi için yeterli tesise ihtiyaç vardır. Fakat boş tesislerin yeterli olmayacağını şimdiden hatırlatmakta fayda var. Tesislerin içerisinde gerekli malzeme ve ekipman olmalıdır. Atletizmde tesisin içerisinde kapalı ve açık tartan pist, gülle, cirit, engel tahtası, atlama minderleri, kum havuzu, sırık ve çıkış takozları bulunmalıdır.
Hatta bu tesisler kapalı ve açık olmalıdır. Yüzme havuzunun içerisinde depar taşından tutun da kulvar sistemi ve antrenman tahtalarına kadar hepsi bulunmalıdır. Alt yapıların antrenmanlarını gerçekleştireceği yan yana 4 adet 9 kişilik halısahalar ve ideal tenis kortları olmalıdır. Teknik branşlarda başarı bekliyorsak, bu tesislerin inşası yapılıp, özellikle kulüplerin kullanımına açılmalıdır. Zira gelişim bir yaşa kadar olacak ve yeterli çalışma devam etmediğinden, yarışmalara katılım sağlanamayacaktır. Tesislerimizde sporcularımızın testlerini gerçekleştirebilecekleri 2 adet Test Laboratuvar odasının bulunması gerekmektedir. Bu testlerin yorumlanmasında akademisyenlerimizden destek alınmalıdır. Sporcularımızın takipleri bu laboratuvarlarda yapılmalıdır. Ve bu organizasyonu yapacak birim kulüptür. Bunu ne okul yapar ne de devlet birimleri yapar. Günümüzde yeteneğin seçileceği birim kulüp seçen ise, alanının antrenman bilimi konularına hakim antrenördür. Devlet ve okul bunu ancak desteklemektedir. Spor okulda öğrenilebilir ama geliştirilemez. Geliştirilen yer kulüptür. Daha önceki yazılarımda da bundan bahsetmiştim. Tesis ve malzeme konusunu bitirdikten sonra gelelim insan kaynağına…
Sporcuların çalıştırılmasında yeterli antrenör sayısı olmalıdır. Alt yapı antrenörlerimiz öncelikle alanının psikomotor gelişim bilgisini ve pedagojisini iyi bilmelidir. Yalnız bu bilgiler antrenör pedagojisi ve öğretim yöntemleri bilgisidir. Grupların kalabalık olmaması öğretimde çok önemlidir. Branşa ait bir müfredatın mutlaka hazırlanması gerekmektedir. Hatta bu kulübün demirbaşı gibi olmalıdır. Bu noktada bir sistem oluşmuş olacaktır. Bir takımın altyapısında kondisyoner ve uzun vadeli spor gelişim direktörü(Sporcu Gelişim Direktörü ya da Alt Yapı Koordinatörü) olmazsa olmazdır. Günümüzde bu mesleğe seçilen kişiler Antrenman Bilimleri(Spor Psikolojisi, Sporda Psikomotor Gelişim, Anatomi ve Kinesiyoloji, Egzersiz ve Spor Fizyolojisi, Sporda Beslenme Ergojenik Yardım, Doping, Biyomekanik ve Ergonometri, Kinantropometri, Yetenek Seçimi ve Motor Gelişim Takibi, Hareket Analizi, Yönetim Organizasyon vb.) konularına hakim olmalıdır. Bu bilimleri uygulamaya geçirmede de iyi olmalıdırlar. Dolayısıyla ülkemizde altyapı koordinatörlüğünün doğru yorumlanmadığını düşünenlerdenim. Sizin elinizde tüm imkanlar olsa dahi bu seçim hatalı olduğunda sonuca ulaşılamayacaktır. Çünkü bu kişiler bir nevi bir kulüp için sistem mühendisidir. Tabi şunu da hatırlatmakta fayda var. Bu kişileri yönetenin de bu konuların ana başlıklarını bilmesi gerekmektedir. Eğer elit bir kulüpten bahsediyorsak, majör anlamda Spor Hekimi(Genelde Ortopedi Travmatoloji Uzmanlarının ikinci anadal eğitimi almışlarından seçilir.), Spor Fizyoterapisti, Spor Beslenmesi ve Diyetik Uzmanı, Spor Sosyoloğu, Spor İletişimi ve Medya Uzmanı, Spor Psikoloğu ve Spor Psikyatristi(Büyük Kulüplerde ikisi de yer almaktadır), Spor Yönetim Uzmanı(Yurt dışında İdari Menejer Bu Görevi Yapar), Hareket ve Antrenman Bilimleri Uzmanı ve bazı kulüplerde Etkinlik ve Proje yönetim uzmanlarından danışmanlık almaktadırlar.
Bir kulübün yönetim kurulu haricinde görev yapan teknik ekipte bu kişiler yer almaktadır. Bu bilgiler majör kulüplerde olması gerekenlerdir. Bir kulüp alt yapı kulübü olmayı hedefliyorsa bu ekibi minimum 3 antrenör bir teknik direktör ve bir uzun vadeli gelişim direktörü, kondisyoner, masörü ve sağlıkçısı olmalıdır. Ayrıca, tesis ve teknik yönetim düzenini kurmak birincil amacı olmalıdır. Hatta bunu tamamlamadan profesyonel ligi bile düşünmemelidir. Zira bu süreç tamamlandığında başarı gelmesi çok kolay olacaktır.
Herkese sağlıklı, mutlu, başarı ve sporla dolu haftalar dilerim.