Spor Yönetimi, sporla ilgili örgütlerin görev ve yetkilerinin belirlenerek hedef ve amaçlar doğrultusunda yönetilmesi sürecidir. Bunun gerçekleşmesi için; her birim kendi içinde fonksiyonel yaklaşımlar belirlemekte ve ortaya koymaktadır. Yönetim fonksiyonları; planlama, örgütleme, yürütme, koordine etme ve kontrolden(denetim) oluşmaktadır. Spor da diğer yönetim anlayışlarında olduğu gibi, bu fonksiyonlarla gerçekleştirilmektedir. Özellikle yürütme fonksiyonunun gerçekleşebilmesi için hem nazari(teori) hem de ameli(pratik) bilgiye ihtiyaç vardır.
Ülkemizde spor yönetiminin teşkilatlanması Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanlığı genel olarak bakıldığında, spor genel müdürlüğü, gençlik hizmetleri genel müdürlüğü, spor toto teşkilatı ve kredi yurtlar Genel Müdürlüğü’ nden oluşan farklı müdürlüklerden bir araya gelmektedir. Bu müdürlüklerden ilk üçü sporun yönetilmesinde önemli işleve sahiptir. Bu üç müdürlük anayasamızda 59. ve 58. Maddelerinde yer alan esaslara ve uygulamalara yönelik faaliyetlerde bulunmaktadır. Spor Toto Teşkilatı ise, şans oyunlarının legal(kurallara ve kanunlara uygun bir şekilde) şekilde yönetiminden sorumludur. Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü 3289 sayılı kanunla yürütülmektedir. Bu kanunda teşkilat ve örgütlenmelerin görev ve yetkileriyle ilgili detaylı bilgi verilmektedir. Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanlığı Devlete bağlı spor tesislerinin işletilmesi, özel spor işletmelerinin denetimi, gençlik ve spor kulüplerinin denetimi, federasyonların işleyiş ve denetimini yürütmektedir. 5774 sayılı kanun da başarılı sporculara aylık bağlanması ve Devlet Sporcusu Unvanı verilmesiyle ilgilidir. Anayasamızın 59. Maddesinde geçen başarılı sporcuların desteklenmesi ve korunmasına istinaden çıkarılmış olan kanundur. 6222 sayılı kanunda da sporda şiddet ve düzensizliği önleme ve çeşitli tedbirler alma gündeme getirilmiştir. Özellikle 2011 yılındaki spor olayları sonrasında geliştirilen kanun günümüzde de işlerliğini korumaktadır. Kanunda hem şike ve bahisler hem de saldırganlık ve şiddet konuları gündeme alınmıştır. 3796 sayılı kanun bizim için çok önemlilik arz etmektedir. Kanun, İstanbul Kentinde yapılacak olan olimpiyat oyunları konuludur. Kanunda, Olimpiyat oyunlarında görevli olan birimler ve nasıl organize edilmesi gerektiği konuları yer almaktadır. Kulüplerin kurulması ve yönetilmesi ise, 5253 dernekler kanununda yer almaktadır. Derneklerin kulüp kurabilmesi bu kanunun Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanlığı’ nın görev yetkileri ve denetimine girmektedir. Kulüpler bu çerçevede kurulduktan sonra Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanlığı Sicil Defterine kaydı söz konusudur.
Yukarıdaki anayasa maddeleri ve kanunları bilmek önemlidir. Ancak bilindiği kadar bu kanun ve maddeler çerçevesinde usullere uygun yönetilmesi daha da önemlidir. Doğru bir yönetimin oluşmasında mesleğin usul ve esaslarına hakim olunması gerekmektedir. Örneğin; yönetimin konusunda 5520 Kurumlar Vergisi Kanunun ve 193 Gelir Vergisi Kanunun da bilinmesi ve buna bağlı yönetim kararları alınması mevzuat olduğu kadar, usul ve esas bakımından da önemlilik arz etmektedir. Bu amaçla ülkemizde Spor Yöneticiliği Lisans bölümü; ve ara eleman yetiştirmek amaçlı Spor Yönetimi Önlisans programları açılmıştır. Bununla ilgili personel Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanlığında istihdam etmektedir. Ancak bu istihdamın belediyelere, kulüplere ve özel spor işletmelerine de yansıması gerekmektedir. Bu sayede spor alanında kamu ile özel sektörün uyumu daha kolay gerçekleşecektir. Tabi işletmecilik usul ve esaslarının da bu durumun içerisinde olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Özellikle spor yönetimi öğrencilerimizin bu dersleri de yeterince görmeleri özel piyasaya kolaylıkla uyum sağlamalarında yararlı olacaktır. Zira, kanunları bilmesi; yöntem ve esasları bilmesiyle aynı değildir. Özellikle öğrencilerin kendilerini spor muhasebesi, yönetim organizasyon, vergi hukuku, finans, spor ve antrenman uygulamaları gibi konularda geliştirmeleri önemli yer tuttuğunu söyleyebilirim. Bu işlevleri öğrenmek, bir sistemin oluşmasını da beraberinde getirmektedir. Bir yöneticinin işletme ya da kulüp bilançosunu genel ilkeleriyle bilmesi teknik kadroyla idari yapı arasında köprü görevi görerek ortak kararların alınmasına vesile olmaktadır. Bu da doğru bir yönetimin modern adıyla doğru bir yönetişimin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Sonuç olarak, Spor yönetiminin bir meslek olduğu; ayrıca kendi içerisinde mevzuatının, usul ve esaslarının olduğunu bilmek gereklidir. Ülkemize de bununla ilgili, bu alanda istekli ve eğitimli bireyler gerekmektedir. Bu sayede yeni istihdam alanlarının açılması söz konusu olduğu gibi, bu alanın doğru ve düzenli yönetilmesini sağlayacaktır.