Bir Başarı Organizasyonu: Türkiye Cimnastik Federasyonu
Son günlerde sporda aldığımız başarılar göğsümüzü ciddi anlamda kabarttı. Boks, cimnastik, voleybol, futbolda aldığımız sonuçlar harikaydı. Bunun yanında daha önceki yıllarda güreş, karate, judo, taekwan do, kick boks, basketbol, branşlarında da kendimizi gösterdiğimiz zamanlar olmuştu. Bu bağlamda baktığımızda ülke olarak 100. Yılımıza yaklaştığımızda başarılı ve iyi bir düzey olduğunu belirtmekte fayda var. Hani çok da hayıflanmamız doğru bir yaklaşım olmadığını söylemeden geçemeyeceğim. Çok da karalar bağlamaya gerek yok. Zira sporda gelişmiş ülkeler medeniyet ve bilim düzeylerini daha erken yıllarda yakaladığını göz önüne alırsak bu süreç içerisinde başarılı olduğumuzu belirtmeliyiz.
Bu başarılar arasında bazı federasyonlarımızı örnek almalıyız. Bu federasyonlar arasında Cimnastik Federasyonunun ilk sırada olduğunu düşünüyorum. Neden mi? Suat ÇELEN farkının bu federasyonda hissedildiğini söyleyebilirim. Hatta Cimnastik Federasyonu birkaç jenerasyon teknik komitelerine yönetim ve denetim kurullarına cimnastikle ilgili olan kişilerin yerleştirilmesi önemli olduğunu belirtmek gerekir. Rahmetli Atilla ÖRSEL döneminde de bir çok cimnastikle ilgili olan antrenörün yönetim ve denetim kurullarında görev aldığını biliyordum. Bugün de İsmail hoca, Emre Hoca, Özlem Hoca, Bahadır Hoca, Hakan Hoca gibi İstanbul, Kocaeli, İzmir, Muğla, Ankara, Kayseri illerinden birçok cimnastikçi ismin denetim ve yönetim kurullarında görev aldığı görülmekte. Hal böyle olunca başarı geliyor. Mindere çıkmış, o işin tozunu yemiş kişileri bu noktalarda değerlendirmeniz sonucunda başarı da kaçınılmaz oluyor. Bakın, bundan 15 yıl önce cimnastik takımımız ilk 20 yi göremiyordu. Fakat sabır ve iyi bir organizasyonla şu an da Ferhat, Ahmet, İbrahim, Yunus Emre, Tutya gibi ve başlarında çok hırslı ve disiplinli olan ve bu işi 40 yaşına kadar sürdüren Ümit ŞAMİLOĞLU gibi ağabeyleri olan bir jenerasyona dönüştü. Daha da ilerisini düşündüğümüzde, yönetim ve denetim kurullarının ve antrenör ekibinin tecrübelerinin yanında çoğunun spor bilimleri eğitiminin ve bazılarının akademisyen olduğunu belirtmemiz gerekli. Bu oluşumun temelinde Suat ÇELEN var. Suat ÇELEN’ de yıllarca cimnastik yapmış ve ülkemizi başarılarla temsil etmiş bir cimnastikçi olması hatta literatürde İbrahim gibi Çelen hareketi olarak geçen hareket vardır. Bu kadar doğruyu bir araya getirdiğinizde başarılar çok kolay geliyor. Ülkemizin 2010 lu yıllarının başlarında hayata geçirdiği TOHM projesini de burada belirtmek gerekiyor. Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri olarak bilinen bu tesisler, belli başlı illerde bulunmaktadır. Bence bu başarıların gelmesinde önemli etkene sahiptir. Sporcular, bu tesislerde yeterli antrenman yapabildikleri gibi, kamp yapma şansına da sahip olmaktalar. İşte daha fazla yerde bu tesislerimiz daha çok branşın yapılabildiği şekle dönüştüğünde aynı bu örnekte olduğu gibi diğer branşlarda da aynı organizasyonla başarılı olabiliriz. Ülkemizde bu yönetim örnekleri bazı federasyonlarda da mevcut. Örneğin; basketbol federasyonunda da Harun ERDENAY, Hidayet TÜRKOĞLU ve ekibiyle basketbol federasyonunda da benzer durum söz konusu. Atletizm federasyonunda da bir dönemde böyle bir uygulama görülmektedir. Fakat, örneğimizde gördüğünüz üzere tepeden aşağı tesisinden personeline kadar bir kontrol sürecinin olduğunu görüyorsunuz.
Bu örneği tüm federasyonlarımız okumalıdır. Organizasyona iş kontrollü, gerçekten bilip, alt yapı odaklı yaklaştığınızda başarının geldiği gibi, israfın oluşmamasını da sağlamış oluyorsunuz. Siz ne kadar ülke gezerseniz gezin, kitap okursanız okuyun, asıl işi bilmiyorsanız, gezmeniz turizm; okumanız ise, genel kültürden öteye geçemez ve bu noktada bir arpa boyu yol alamazsınız. Asıl işi bilen ve uygulayan insanlardan kurulu bir ekiple bu işi yaparsanız, işte o zaman başarılı olur, okuduklarınız ve gezdikleriniz bilginize bilgi katar. Bugün başarılı ülkelere bakıldığında buna benzer örnek olay analizleriyle ilerledikleri görülmektedir. Ayrıca, en yetenekli sporcuları doğru bir seçimle seçerek, zaman yönetimini de doğru yönettiklerini görmekteyiz. Hem yönetsel olarak hem de teknik olarak yetenekli kişilerden kurulu bir ekip ve doğru organizasyonlarla bu süreçlerin yönetilmesi gerekmektedir. Kısacası konuşarak vakit kaybından ziyade uygulayan, yaparak ve uygulatarak gösteren kişilerin yönetimlerde yer alması gerekmektedir. Ve çağın gelişimini takip eden ve edebilen dinçlikte gençliğe ihtiyaç vardır. Herkese mutlu, sağlıklı ve sporla dolu haftalar dilerim.
Esenlikle kalın…